Davacıya ait dairenin bulunduğu apartmanın yer aldığı bölgede bitişik nizam yapılaşmanın teşekkül ettiği, davacı tarafından yapılan ilavenin her iki binanın aydınlığının kapanmasına neden olduğu anlaşıldığından apartmanın ortak yerlerinden bu bölümün kapanmasının 2981 sayılı yasa kapsamında düşünülemeyeceği nedeniyle yıktırılmasına karar verilmesinde isabetsizlik görülmediği
Dava, taşınmaz üzerindeki yapının zemin kattaki dairesinin aydınlık boşluğunun mutfağa katılması amacıyla yapılan ruhsatsız ilavenin yıktırılmasına ilişkin işlemin iptali dileğiyle açılmış, İdare Mahkemesince, ruhsatsız ilavenin bitişik bina sahiplerinin şikayet dilekçesi üzerine tespit edildiği, 2981 ve 3290 sayılı yasalar uyarınca 10.11.1985 gününden önce yapılan yapıların af kapsamında değerlendirileceği öngörüldüğünden şikayetin yapıldığı 13.5.1986 gününde inşasına başlanan ilavenin af kapsamına girmediği, davacı tarafından ibraz edilen kat maliklerine ait muvafakatlerin davanın açıldığı, tarihten sonra alınmış olması karşısında işlemi sakatlamadığı, bu durumda İmar Kanununun 32.maddesi gereğince anılan ruhsatsız ilavenin yıktırılmasında mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle reddedilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz dosyasının incelenmesinden, davacıya ait dairenin bulunduğu apartmanın yer aldığı bölgede bitişik nizam yapılaşmanın teşekkül ettiği, davacının apartmanın aydınlık boşluğunun bitişikteki yapıya bakacak şekilde projelendirildiği, bu haliyle ruhsatsız ilave ile kapatılan aydınlığın hem davacıya ait yapıya hem de bitişik bulunan yapıya ışık ve havalandırma sağladığı, sözü edilen aydınlığın kapatılması ile her iki yapının ışık ve havalandırma olanağının ortadan kaldırıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacının dairesinin bulunduğu yapının kat malikleri tarafından aydınlığın bu şekilde kullanımına rıza gösterilse bile, aynı olanaktan yararlanmak durumunda bulunan bitişik bina sahiplerinin olumsuz şekilde etkileyeceği kuşkusuz bulunan dava konusu ilavenin apartmanın ortak yerlerinden sayılamayacağı açıktır. Şu hale göre, yıkma kararına konu ilavenin ana yapının ruhsatsız eklentisi olarak varsayılıp bu kısmın imar affı kapsamına dahil edilemeyeceği ortadadır.
Açıklanan nedenlerle temyize konu İdare Mahkemesi kararının yukarıda yer alan gerekçelerle onanmasına karar verildi.