Parselasyon işlemine tabi tutulan alanda bazı parsellerden düzenleme ortaklık payı alınmamasında isabet görülmediği
Dava, davacılara ait taşınmazı da kapsayan alanda yapılan düzenleme işleminin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, dava konusu düzenleme işleminin mevzuata uygun olup olmadığı hususunun saptanabilmesi amacıyla mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda, uyuşmazlık konusu alanda yapılan düzenlenen bilirkişi raporunda, uyuşmazlık konusu alanda yapılan düzenlemenin İmar Kanununun 18.maddesi ile buna dayalı uygulama Yönetmeliğinin 10.maddesi hükümlerine ve parselleme ilkelerine uygun olarak yapıldığı görüşüne yer verildiği, dava dosyası ile bilirkişi raporunun birlikte incelenmesinden dava konusu düzenleme işleminin bilirkişi raporunda belirtilen gerekçelerle mevzuata uygun olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanununun 18.maddesinde, belediyeler veya valiliklerce düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların dağıtımı sırasında bunların yüzölçümlerinden yeteri kadar sahanın düzenleme dolayısıyla meydana gelen değer artışları karşılığında düzenleme ortaklık payı olarak düşülebileceği, ancak bu maddeye göre alınacak düzenleme ortaklık paylarının düzenlemeye tabi tutulan arazi veya arsaların düzenlemeden önceki yüzölçümlerinin %35 ini geçmeyeceği kuralına yer verilmiş, İmar Kanununun 18.maddesi uyarınca Yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlemesi ile İlgili Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 10.maddesinde, hisselendirmenin imar ada veya parselin yüzölçümü payda kabul edilerek, hisse sahiplerine ait düzenleme ortaklık payları çıkarıldıktan sonra kalan yüzölçümü miktarı hisse kabul edilerek kat mülkiyeti uygulanmak üzere yapılacağı, 11.maddesinde de, düzenleme ortaklık payı oranının bir düzenleme sahasında tespit edilen düzenleme ortaklık payı miktarının, bu saha içindeki kadastro veya imar parsellerinin yüzölçümü miktarına oranı olduğu düzenlemeleri yer almıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacılara ait taşınmazı da kapsayan alanda İmar Kanununun 18.maddesi uyarınca düzenleme yapıldığı, düzenleme sırasında düzenlemeye giren her parselden farklı oranda düzenleme ortaklık payı alındığı, keza aynı alanda yer alan 184 ve 185 parsel sayılı taşınmazlardan düzenleme ortaklık payı ayrılmadığı, bu hususun konu ile ilgili olarak İdare Mahkemesince yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda da yer aldığı anlaşılmıştır.
Bu durumda, yukarıda anılan Yönetmeliğin düzenleme ortaklık payı oranının saptanmasına ve uygulanmasına ilişkin hükümlerine karşın dava konusu edilen düzenleme işleminin tesisinde bazı taşınmazların düzenleme ortaklık payı dışında tutulmasının gerekçeleri idarece ortaya konulmamış olup, bu husus dikkate alınmaksızın verilen kararda isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyize konu Antalya İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verildi.