1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1989/102 K: 1990/1467 T: 18/09/1990


Kuru temizleme fabrikası haline dönüştürülen bodrum katın 2981 sayılı yasa koşullarına uyup uymadığı ve 634 sayılı kat mülkiyeti kanununun belirlediği ortak yerlere girip girmediği göz önünde bulundurularak af başvurusunun sonuçlandırılması gerektiği

Dava, apartmanın davacıya ait bodrum katının ruhsat ve projeye aykırı olarak kuru temizleme fabrikası haline getirilmesi nedeniyle, olay sırasında yürürlükte bulunan 6785 sayılı İmar Kanununun 21.maddesi uyarınca tahliyesine izin veren mahkeme kararının uygulanmaması, yapıya 2981 sayılı imar affı yasasına göre ruhsat verilmesi yolundaki başvuru su üzerine, davacının iki ay içinde bütün kat maliklerinin onayını olması halinde yapının 2981 sayılı imar affı yasasına göre değerlendirme ye tabi tutulması, bu izin alınmadığı takdirde, tahliye kararının uygulanması ve yıkım konusunun incelenmesi yolundaki belediye encümeni kararı ile bu konuya ilişkin yazışmaların iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince olay sırasında yürürlükte bulunan 6785 sayılı imar kanununun 19,20,21 ve 22.maddelerinde ruhsat ve eklerine aykırı yapıların durumunun yetkili fen elemanlarınca tespit edilerek tutanak düzenleneceği, yasada belirtilen esas ve usullere göre tebliğ edileceği, mal sahibinin durdurma emrinin tebliğden sonra inşaatın devam etmesi durumunda maliyet para cezası verilmesi yanında sonradan yapılan kısımların yıktırılacağı, bu yapılar işgal ve iskan edilmiş ise 15 gün içinde boşaltılması için tebligat yapılacağı, aksi takdirde belediyenin isteği üzerine sulh hakiminin vereceği izinle zabıta ile zorla boşaltılacağı, yapı ruhsat verilmeyecek veya ıslah edilemeyecek yapılardan ise, belediye encümenlerince yıkım kararı verileceğinin hükme bağlandığı, diğer yandan 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun değişik 19.maddesinde kat sahiplerinden birinin bütün kat sahiplerinin onayı olmadıkça ana taşınmazın ortak yerlerde onarım ve tesis yaptıramayacağı, kendi bağımsız bölümünde ise ana yapıya zarar verecek nitelikte tesis ve değişiklik yapamayacağı hükümleri yer almış ise de, 2981 sayılı imar affı yasasında, 10.11.1985/tarihinden önce inşa edilip kat mülkiyeti tesis edilmiş yapılarda diğer kat sahiplerinin arsa paylarını etkilemeyen ruhsat ve eklerine aykırı değişikliklerin bu yasaya göre ruhsata bağlanabilmesi için kat sahiplerinin onayını gerektiren bir hüküm bulunmadığı, dava konusu olayda ise 6785 sayılı İmar Yasasının yukarda yazılı maddelerdeki tespit ve bildirimler yapılmadığı gibi, davacıya ait bağımsız bölümde, diğer kat sahiplerinin onayını gerektirecek ruhsatsız değişiklik olup olmadığının da belirlenmediği, kaldı ki işlem dosyasının incelenmesinden davacının değişikliğin apartmanın ortak kullanım alanları ile ilgisi bulunmadığı gibi kat sahiplerinin arsa payını etkileyen bir ilavenin de bulunmadığının anlaşıldığı, bu durumda yapının imar affından yararlandırılmasının, kat sahiplerinin onayına bağlanmasında isabet bulunmadığı belirtilerek encümen kararının iptaline, iptali istenen diğer yazıların ise idari davaya konu olmayan yazışmalar olması nedeniyle bu konularda “karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiş, karar davalı belediye tarafından temyiz edilmiştir.

634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 24.maddesinde ana taşınmazın tapu kütüğünde konut olarak gösterilen bölümünde eğlence ve toplantı yerleri, beslenme yerleri ve imalathane, boyahane, basımevi gibi yerlerin ancak kat malikleri kurulunun oy birliği ile verecekleri kararlarla açılabileceği, bu kararın bütün bağımsız bölümlerin kat maliyeti kütüğündeki sayfalara işleneceği hükme bağlanmıştır.

Ancak davacıya ait bağımsız bölümün imar affından yararlanması için kat sahiplerinin oybirliği ile alacağı karar gerek bulunmayıp bu karar bağımsız bölümünde yukarıda sayılan işyerlerinin açılması için gereklidir.

Bu durumda uyuşmazlık konusu yerin, 2981/3290 sayılı imar affı yasasın da aranan koşulları uyup uymadığı ve 634 sayılı kat mülkiyeti yasasının belirlendiği ortak yerlere girip girmediği dikkate alınarak af başvurusunun sonuçlandırılması gerekirken, imar affından yararlanmayı bütün kat sahiplerinin onayına bağlayan encümen kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, sonucu itibariyle yerinde olan temyize konu İdare Mahkemesi kararının onanmasına karar verildi.