1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1989/2470 K: 1990/2115 T: 12/11/1990


İmar planı ve değişiklerinin yargısal denetiminde konunun özel bir teknik uzmanlık işi olduğu göz önünde bulundurularak bilirkişilerin şehir ve bölge planlaması konusunda uzman olmaları gerektiği

Dava, taşınmaza ilişkin olarak düzenlenen yol istikamet planı ile anılan parsele komşu aynı ada, 97 parsele verilen inşaat ruhsatının iptali dileğiyle açılmış, İdare Mahkemesince mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporu ile aynı bilirkişi kurulunda alınan ek rapora dayanılarak yol istikamet planının imar planı yapımı tekniğine aykırı olarak düzenlendiğinin anlaşıldığı bu durumda anılan plana göre 97 parsel için verilen inşaat ruhsatında da mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemler iptal edilmiş, karar davalı belediye başkanlığınca temyiz edilmiştir.

İmar planları, planlanan yörenin bugünkü durumunun, olanaklarının ve ilerideki gelişmesinin gerçeğe en yakın şekilde saptanabilmesi için coğrafi veriler, beldenin kullanılışı, donatımı ve mali bilgiler gibi konularda yapılacak araştırma ve anket çalışmaları sonucu elde edilecek bilgiler ışığında, çeşitli kentsel işlevler arasında var olan yada sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi çözüm yollarını bulmak, belde halkına iyi yaşama düzeni ve koşulları sağlamak amacıyla yörenin kendine özgü yaşayış biçimi ve karakteri, nüfus, alan ve yapı ilişkileri, yörenin gerek çevresiyle ve gerekse çeşitli alanları arasında olan bağlantıları, halkın sosyal ve kültürel gereksinimleri, güvenlik ve sağlığı ile ilgili konularla sosyal adalet ilkeleri de göz önüne alınarak hazırlanmalıdır.

Olayda, uyuşmazlık konusu yol istikamet planının nazım imar planına ve planlama ilkelerine uyarlık taşıyıp taşımadığının belirlenebilmesi amacıyla mahkemece keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bir mimar, bir jeolog ve bir de ulaştırma bilim dalı öğretim üyesinden oluşturulan bilirkişi kurulunca verilen raporda yol istikamet planının 1/5000 ölçekli nazım imar planına uygun olduğu, 97 parsel için verilen inşaat ruhsatının ise yine yol istikamet planına uygun olduğu yolunda görüş bildirildiği, yetersiz bir incelemenin ürünü olan ve gerekli neden ve gerekçeden yoksun bulunan anılan raporun açıklanması ve genişletilmesi amacıyla aynı bilirkişi kurulundan mahkemece ek raporda ise yine konunun şehircilik ve planlama ilkeleri yönünden irdelenmesi hiç yapılmaksızın soyut bir ifade ile 1986/yılında yapılan imar planının plan yapımı tekniğine uygun olmadığı kanısının açıklandığı, mahkemece de anılan raporlara dayanılarak dava konusu imar planı değişikliği ile buna dayalı komşu parselin inşaat ruhsatının iptal edildiği temyiz dosyasının incelenmesinden anlaşılmaktadır.

Yukarıda değinildiği üzere, imar planlarının yapılması ve değiştirilmesi işlemi de yaşayan bir kent olgusunun iyiye yöneltilmesi amacıyla tesis edildiğine göre, özel bir teknik uzmanlık isteyen böylesi bir konunun yargısal denetimi sırasında seçilecek bilirkişilerin şehir ve bölge planlaması konusunda uzman kişiler arasında seçilmesi zorunluluğu ortadadır. Bu itibarla niteliği yukarıda açıklanan ve konunun uzmanı bulunmayan bilirkişilerce düzenlenen raporlara dayanılarak davanın karara bağlanmasında yasal isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle konunun uzmanı bilirkişiler vasıtasıyla yeniden inceleme yaptırılmak suretiyle karar verilmek üzere eksik incelemeye dayalı temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verildi.