1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1991/118 K: 1991/1209 T: 16/05/1991


3194 sayılı imar kanununun 18.maddesi ile ilgili yönetmeliğin 10-a maddesi hükmünün mutlak uygulaması gerekli bir kural olmadığı, mümkün olması halinde düzenleme ile oluşacak imar parsellerinin aynı yerdeki ve yakınındaki eski parsele tahsisinin sağlanmasını öngördüğü

Dava, taşınmazın 3194 sayılı İmar Kanununun 18.maddesi uyarınca düzenlemeye tabi tutulmasına ilişkin Belediye Encümeni Kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, uyuşmazlığın çözümlenebilmesi için, mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda davacıya eski kadastro parselinin bulunduğu yerde 8 ayrı müstakil parsel verildiği, kalan kısmın ise davacının eski parseline uzak dört ayrı imar parselinden hisse verilmek suretiyle tahsis edildiği davacının eski parselinin olduğu yerde oluşturulan yeni parsellerde de taşınmazlarının tamamı umumi hizmetlere rastlayan kişilere konut alanında yer tahsis edebilmek amacıyla bu kişilerin hak sahibi kılındığı, davacıya tamamen eski yerinden yer tahsisinin mümkün olduğu görüşüne yer verildiği, raporda belirtilen görüşlerin benimsenmesi suretiyle dava konusu işlemde mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiş, karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.

3194 sayılı İmar Kanununun 18.maddesinde, imar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakatı aranmaksızın birbirleri ile, yol fazlaları ile kamu kurumlarına veya belediyeye ait bulunan yerlerle birleştirmeye bunları yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve resen tescil işlemlerini yaptırmaya belediyelerin yetkili oldukları, belediyelerce düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların dağıtımı sırasında bunların yüzölçümlerinden yeteri kadar sahanın düzenleme dolayısıyla meydana gelen değer artışları karşılığında düzenleme ortaklık payı olarak düşülebileceği bu maddeye göre alınacak düzenleme ortaklık paylarının düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların düzenlemeden önceki yüzölçümlerinin %35’ini geçemeyeceği hükmü getirilmiştir.

3194 sayılı Kanunun 18.maddesi uyarınca yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlemesi ile ilgili esaslar hakkında yönetmeliğin 10/a maddesinde de düzenlemeyle oluşacak imar parsellerinin mümkün mertebe aynı yerdeki veya yakınındaki eski parsele tahsisinin sağlanacağı kuralına yer verilmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinden; davacının 5000 m2 yüzölç7mlü taşınmazının düzenlemeye tabi tutulması sonucu taşınmazın %31’i oranında 1537 m2 lik kısmının düzenleme ortaklık payı olarak alındığı, kalan miktarın 2948 m2.lik kısmının müstakil parsel olarak eski yerinden tahsis edildiği 348 m2.nin ise farklı yerdeki parsellere hisselendirilmek suretiyle verildiği, uyuşmazlığın çözümü için İdare Mahkemesince yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda, bu tarz düzenlemenin taşınmazlarının tamamı umumi hizmetlere ayrılan taşınmaz malikleri ne konut alanından taşınmaz sağlamaya yönelik olduğu, davacıya kendi yerinden yer tahsisinin mümkün olduğu, bu durumun ise yönetmelik hükmü ne uygun bulunmadığı, görüşüne yer verilmesi nedeniyle, mahkemece düzenleme işleminin mevzuata aykırı bulunarak iptal edildiği anlaşılmıştır.

Ancak, yukarıda yazılı yönetmelik hükmü mutlak uygulaması gerekli bir kural içermemekte, mümkün olması halinde düzenleme ile oluşacak imar parsellerinin aynı yerdeki ve yakınındaki eski parsele tahsisinin sağlanmasını öngörmektedir.

Bu durumda, eski taşınmazının bulunduğu yerde 8 müstakil parsel tahsis edilen davacıya kalan %10 oranındaki kısmın başka yerlerden tahsisinin mevzuata aykırı bulunması nedeniyle işlemi iptal eden temyize konu mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenler, temyize konu Sakarya İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verildi.