Danıştay 6. Dairesi E: 1991/2780 K: 1992/2469 T: 27/05/1992

Mahkemece; uyuşmazlık konusu uygulama imar planının nazım imar planına uygun olup olmadığı konusunda inceleme yapılmaksızın bu planın ıslah imar planı olmadığı kanısına varılarak 3030 sayılı yasa uyarınca büyük şehir belediyesi tarafından onaylanmadığı gerekçesiyle şekil yönünden iptaline karar verilmesinde isabet görülmediği

Dava, 440 parsel sayılı taşınmazı da kapsayan belediye meclisi kararıyla onaylanan ıslah imar uygulama planının iptali isteğiyle açılmış, İdare Mahkemesince, uyuşmazlığın çözümlenebilmesi için öncelikle dava konusu imar planının ıslah imar planı olup olmadığının ortaya konulması gerektiği, 2981/3290 sayılı Yasanın 13/c maddesinde ıslah imar planı yapılmasına ilişkin esasların gösterildiği ve anılan yasanın uygulama Yönetmeliğinin 20.maddesinde ıslah imar planı yapılacak yerlerin, a-) Bir yerleşme alanı yada yapı topluluğu niteliği kazanmış gecekondu alanları b-) Üzerinde bir yerleşme alanı yada yapı topluluğu niteliği kazanmış imar mevzuatına aykırı yapılar bulunan hisseli arsa veya araziler c-) Üzerinde imar planı ve mevzuat hükümlerine aykırı yapılanmalar bulunan ve bu nedenle, uygulama kabiliyeti kalmamış olan imar planı olan alanlarda d-) ıslah imar planı olabilecek nitelikleri taşımadığı belediye yada valilikçe belirlenen, özel parselasyon planı bulunan alanlar, olarak sayıldığı, dava konusu imar planının ıslah imar planı yapılacak nitelikte bir bölgede yapılıp yapılmadığı, 2981 sayılı Yasaya göre bölgede ne gibi çalışmalar yapıldığı ve anılan Yasaya göre başvuru olup olmadığının sorulmasına ilişkin ara kararı üzerine gönderilen belgelerde 2981 sayılı Yasa ile ilgili bir başvuru ya da çalışmaya ilişkin bilgi ve belge bulunmadığı, bu durumda; dava konusu olan imar planının Belediye Meclisi kararıyla onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar planına dayanılarak yapılmış 1/1000 ölçekli tatbikat imar planı olup, 3030 sayılı Yasanın 6/A-b maddesi uyarınca Büyükşehir Belediyesi tarafından onaylanarak yürürlüğe konulması gerekirken, ıslah imar planı olarak nitelendirilerek yürürlüğe konulmasının, şekil yönünden açıkca hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle dava konusu imar planının davacılarla ilgili bölümünün iptaline karar verilmiş, bu karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, davacılara ait taşınmazı da içeren bölgenin İl Belediye Meclisi kararıyla onaylanan 1/5000 ölçekli nazım ıslah imar planı kapsamına alındığı, 1/5000 ölçekli planın dava konusu edilmediği, bu plana göre hazırlanan dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama ıslah imar planının da İlçe Belediye Meclisi kararıyla onaylanarak yürürlüğe konulduğu, bu planın iptali isteğiyle açılmış olan davada 1/1000 ölçekli planın 1/5000 ölçekli plana aykırı düzenlendiğinin öne sürüldüğü anlaşılmakta olup, bu durum karşısında İdare Mahkemesince dava konusu 1/1000 ölçekli planın dayanağı olan 1/5000 ölçekli plana aykırı olup olmadığı yönünde bir araştırma yapılması gerekirken böyle bir araştırma yapılmayarak, bir yerleşme alanı ve yapı topluluğu niteliği kazanmış bir bölgeyi kapsayıp kapsamadığı hususunda keşif ve bilirkişi incelemesi de yaptırılmadan dava konusu planın ıslah imar planı olmadığı kanısına varılarak 3030 sayılı Yasanın 6/A-b maddesi uyarınca Büyükşehir Belediyesi tarafından onaylanarak yürürlüğe konulması gerektiği gerekçesiyle şekil yönünden iptali yolunda verilen kararda isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, temyize konu Adana 1.İdare Mahkemesinin 30.5.1991 günlü, 1991/684 sayılı kararının bozulmasına karar verildi