1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1991/3791 K: 1992/3279 T: 24/09/1992


Islah imar planı uyarınca yapılan parselasyon işlemi sonucunda, düzenleme ortaklık payı alınması üzerine kalan taşınmazların tüm paydaşlara payları oranında verilmesi mümkün bulunmadığından davacıya bir kısım arsa payına karşılık bedel ödenmesinde mevzuata aykırılık bulunmadığı

Dava, davacının hissedarı olduğu u70 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak yapılan imar ıslah planının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; dava dosyasının incelenmesinden 1500 m2 hissesi olan davacıya, 338.70 m2 düzenleme ortaklık payı düşüldükten sonra, özel parselasyonla sahip olduğu yerler ve üzerindeki binalar dikkate alınarak 1161.30 m2 yer verilmesi gerekirken 563 m2 yer verildiği, zeminde hissedarların hisseleri kadar boş arsa bulunmadığı gerekçesiyle eksik kalan 625 m2 yerin İlçe Kıymet Takdir Komisyonunca belirlenen bedelinin davacı adına bankaya bloke edildiğinin anlaşıldığı, bu durumun ana gayrimenkulden değişik hissedarlara satılan hisselerin toplamının ana gayrimenkulden daha büyük olduğunu ifade ettiği, bu tür durumun varlığı halinde belediyenin resen bu durumu düzeltmesinin mümkün olmayıp tapu kayıtlarını düzeltmesi gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş ve bu karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.

2981 sayılı Yasanın 10/c maddesinde, imar mevzuatına aykırı bina yapılmış, hisseli arsa ve araziler veya özel parselasyona dayalı arazilerde, imar adası veya parseli olabilecek büyüklükteki alanlarda binalı veya binasız arsa ve arazileri birbirleriyle, yol fazlalarıyla veya Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerle birleştirmeye, bunları yeniden ada ve parsellere ayırmaya, yapıları yeniden doğan imar ada ve parseli içinde kalanları yapı sahiplerine, yapı olmayanları diğer hisse sahiplerine müstakil veya hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre vermeye, bunlar adına tescil ettirmeye ve tescil işlemi dışında kalanların hisselerini 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa göre tespit edilecek bedeli peşin ödenmek veya parsel sahipleri aleyhine kanuni ipotek tesis edilerek tapu sicilinden terkin ettirmeye belediye veya valiliklerin resen yetkili oldukları kurala bağlanmıştır.

Uyuşmazlık konusu olayda da, 21140 m2 büyüklüğündeki 70 parsel sayılı taşınmazın 2981 sayılı Yasanın 10/c maddesi uyarınca düzenlemeye tabi tutulduğu, bu taşınmazın 1500 m2 hissesine sahip olan davacıya, 338.70 m2 düzenleme ortaklık payı düşüldüktün sonra 1161 m2 yer verilmesi gerekirken, düzenleme sonucu eoluşan 185 m2 lik 19 parsel, 145 m2 lik, 15 parsel, 81 m2 lik 5 parsel ve 127 m2 lik 6 parsel sayılı toplam 536 m2 lik taşınmazların müstakilen tahsis edilebildiği, zeminde tüm hissedarlara hisseleri kadar yeterli boş orsa bulunmaması nedeniyle davacının kalan 625 m2 hissesine karşılık İlçe Takdir Komisyonunca belirlenen bedelin davacı adına bankaya bloke edildiği anlaşılmış olup, tesis edilen düzenleme işleminde gerek davacıya tahsis edilen parseller, gerekse eksik kalan hissesi yönünden mevzuata aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmış olup, aksine verilen mahkeme kararında isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle temyize konu İstanbul 6.İdare Mahkemesinin 29.5.1991 günlü, 1991/1296 sayılı kararının bozulmasına karar verildi.