Yazılı emirle kısmen bozularak para cezası miktarının indirilmesinin evvelce düzenlenen ödeme emrinin iptalini gerektirmediği
Dava, 3194 sayılı İmar Kanununun 42.maddesi gereğince verilen 3.000.000 TL. para cezasının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; belediye encümeni kararıyla davacı adına verilen para cezasına karşı yapılan itirazın Sulh Ceza Mahkemesi kararıyla reddedilmesi üzerine anılan kararın yazılı emirle bozulması isteminde bulunulduğu, Yargıtay 7.Ceza Dairesinin kararıyla; ödeme emrindeki para cezası miktarının 150.000.000 liraya indirilmesi suretiyle ödeme emrinin dayanağı olan Sulh Ceza Mahkemesi kararının bozulduğu, bu durumda, 300.000.000 lira para cezasının kesinleştiğinden söz edilemeyeceği nedeniyle, imar para cezasının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emri iptal edilmiş, bu karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık, para cezasına karşı yapılan itirazın, Sulh Ceza Mahkemesi kararıyla reddedilmesi üzerine, davalı idarece, kesinleşen kamu alacağının tahsili amacıyla ödeme emri düzenlendiği, ancak, Yargıtay 7.Ceza Dairesi kararıyla, sözü edilen Sulh Ceza Mahkemesi kararının 300.000.000 liralık para cezasının 150.000.000 liraya indirilmek suretiyle yazılı emir yoluyla kısmen bozulması üzerine, anılan ödeme emrindeki 150.000.000 liranın davacı adına kesinleşip, kesinleşmediği veya 150.000.000 lira için yeniden bir ödeme emri düzenlenmesine gereksinim olup, olmadığı hususlarına ilişkin bulunmaktadır.
6183 sayılı Yasanın “ödeme emrine itiraz” başlıklı 58.maddesinde; “kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zaman aşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtirazın şekli, incelenmesi ve itiraz incelemelerinin iadesi hususlarında Vergi Usul Kanunu hükümleri tatbik olunur.
Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermesi lazımdır, aksi halde itiraz edilmemiş sayılır. İtirazda bulunan borçlu bu kanuna göre teminat gösterdiği takdirde takip muamelesi itirazlı borç miktarı için ve itiraz komisyonunca bu hususta karar verilinceye kadar durdurulur. İtiraz komisyonu bu itirazları en geç 7 gün içinde karara bağlamak mecburiyetindedir.
İtirazında tamamen veya kısmen haksız çıkan borçludan, hakkındaki itirazın reddolunduğu miktardaki amme alacağı %10 zamla tahsil edilir. İtiraz komisyonlarının bu konudaki kararı kesindir.
Borcun tamamına bu madde gereğince vaki itirazların tamamen veya kısmen reddi halinde, borçlu ret kararının kendisine tebliği tarihinden itibaren 7 gün içinde mal bildiriminde bulunmak mecburiyetindedir. Borcun bir kısmına karşı bu madde gereğince vaki itirazlar mal bildiriminde bulunma müddetini uzatamaz.” hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır.
İmar Para cezasına vaki itirazın Sulh Ceza Mahkemesince reddi üzerine, davacı adına ödeme emri düzenlenmesinin yerinde olduğu, olağanüstü kanun yoluna başvurulması suretiyle tahsili istenen miktarın kısmen düşürülmesi idare işlemini kusurlandırıcı nitelikte bulunmadığı, dava konusu ödeme emri, yukarıda anılan yasanın öngördüğü şekil ve esas unsurlarının tümünü taşıdığı, tahsili gereken miktardaki değişikliğin, esaslı bir şekil unsuru olmadığından iptal sbebi olarak değerlendirilemeyeceği, davalı idarece, para cezasının 150.000.000 lira üzerinde alınacağı doğal olduğundan, dava konusu ödeme emrinin iptaline ilişkin idare mahkemesi kararında isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüyle Zonguldak İdare Mahkemesinin 5.3.1992 günlü 1992/76 sayılı kararının bozulmasına karar verildi.