İdare mahkemesince maddi tazminat istemi değerlendirilirken tedavi giderlerinin yanı sıra davacının, özellikleri, kazanın onun sağlığı ve gelecekteki yaşamı üzerindeki olumsuz etkileri de dikkate alınmalıdır.
İstemin Özeti: Eşkişehir İdare Mahkemesinin 12.12.1990 günlü, E: 1988/508, K: 1990/953 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savcı Düşüncesi: Uyuşmazlık, yüksek gerilim hattına dokunması nedeniyle vücudunda meydana gelen hasarlar nedeniyle 10.000.000.- lira maddi ve yine aynı miktar manevi tazminat isteminin reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davayı kısmen kabul, kısmen de reddeden İdare Mahkemesi kararının bozulması isteminden oluşmaktadır.
Olayda yüksek gerilim hattına rağmen bu yerin hemen bitişiğinde belediye tarafından verilen ruhsatla inşa edilen binanın ikinci kat balkonunda oynarken gerilim hattına dokunan davacının vücudunda meydana gelen hasarlar nedeniyle mahkeme tarafından … Üniversitesi Tıp Fakültesine yaptırtılan inceleme sonucu düzenlenen raporda, kazanın beden kazanma gücü kaybına neden olmadığı, maluliyetine yol açmadığı ancak şahsın ekstremitelerinde yaralanmaya ait skar dokusunun giderilip giderilemiyeceği ve giderilebilirse yapılması gereken masrafın plastik cerrahi bölümü tarafından değerlendirilmesi gerektiği bildirildiği halde, mahkemece bu hususta herhangi bir inceleme ve arıştırma yaptırtılmadan yapılan tedavi giderlerinin Milli Savunma Bakanlığınca ödendiği gerekçesiyle maddi tazminat isteminin reddinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle yeterli inceleme yapılmadan verildiği anlaşılan mahkeme kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
Türk Milleti Adına Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü: Dava, 16.6.1987/gününde evin balkonunda oynarken yüksek gerilim hattına dokunması sonucunda vücudunda meydana gelen zararlar nedeniyle 10.000.000.- lira maddi, 10.000.000.- lira manevi tazminat isteminin reddine ilişkin davalı idare işlemlerinin iptali ile talebi doğrultusunda tazminata hükmedilmesi istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; 1580 sayılı Belediye Kanunu`nun 1. maddesine göre Belediyeler beldenin ve belde sakinlerinin sıhhat ve selametini korumakla yükümlü kuruluşIar olduğu, plan ve projesi hazırlanıp, yapımcı firmaya ihale edilen yüksek gerilimin tesisinden sonra, bu yerin hemen bitişiğine belediyece inşaat ve iskan ruhsatı verildiği, davacının uğradığı zararın hizmet kusuru ilkesine göre tazmini gerektiği, yüksek gerilim hattının tesisinden sonra inşaat ve iskan ruhsatı verildiğinden S.S. … Elektrik Dağıtım Müessese Müdürlüğünün kusuru bulunmadığı, yerinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen 15.10.1990 günlü raporda ise … Belediyesinin yüzde yüz kusurlu olduğunun belirtildiği, davacının vücudunda meydana gelen zararın giderilmesi amacıyla yapılan tedavi giderlerinin babasının kamu görevlisi olması sebebiyle Milli Savunma Bakanlığınca karşılandığı, maddi tazminat istemleri fiilen uğranılan zararların karşılanmasına yönelik olduğundan, davacının maddi tazminat isteminin yerinde görülmediği, çekilen manevi acı ve ıstıraplar karşılığı ise takdiren 4.000.000.- lira manevi tazminatın yerinde görülerek maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar vermiş, bu karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı evin balkonunda oynarken 16.6.1987/gününde yüksek gerilime dokunması sonucu vücudunda ciddi yanıklar oluştuğu, 15.10.1990 günlü bilirkişi raporunda belirtildiği üzere; davacının bulunduğu evin balkonunun sağ üst köşesinden 20-25 cm. uzaklıkta yüksek gerilim hattının geçtiği, yüksek gerilim hattına dokunmak için uzanmak veya sarkmak gerekmediği, ani bir dönme veya irkilme sonucunda dokunulabileceği, bu yapıya inşaat ve iskan ruhsatı veren davalı idarenin % 100 kusurlu olduğunun belirtildiği, … Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinden verilen 3.1.1990 günlü tıbbi raporda ise; sol kalça eklemi, uyluk proksimalinde, sol göğüs lateralinde ve diğer bölgelerde yanma sonucu oluşan fiziki hasarın ayrıntılı olarak belirlendiği ve plastik cerrahi bölümü tarafından muayene edilmesi gereken diğer tedaviler konusunda hastanelerinde bu bölüm bulunmadığından kanaat belirtemedikleri anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık konusu olayda, İdare Mahkemesince maddi tazminat istemi sadece tedavi gideri olarak değerlendirilmiş, davacının cinsiyeti, yaşının küçük olması nedeniyle geçirilen kazanın fiziki gelişime etkisi, vücuttaki yanık izlerinin ruh sağlığı üzerlndeki olumsuz etkileri, davacının görünüşünün gelecekteki sosyal ilişkilerinde yaratacağı olumsuzluklarda davacının uğradığı fiili zarar olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
Öte yandan, davacının çektiği manevi acı, ızdırap ve duyulan elemi hayatı boyunca duyacağı dikkate alınırsa, takdir edilen 4.000.000.- lira tutarındaki manevi tazminatın yeterli olmadığı açıktır.
Bu durumda, İdare Mahkemesinin davaya konu 10.000.000.- lira maddi tazminat ile 10.000.000.- lira manevi tazminatın tamamına hükmetmesi gerekirken, maddi tazminata ilişkin kısmını ret, manevi tazminata ilişkin kısmını ise kısmen kabul eden kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyize konu İdare Mahkemesinin 12.12.1990 günlü, E: 1988/508, K: 1990/953 sayılı kararının bozulmasına, 25.11.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.