1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1992/1620 K: 1993/316 T: 09/02/1993


Bilirkişi raporu, uyuşmazlık konusu imar planı değişikliğinin amacı, çevre, ulaşım gibi unsurlar göz önünde bulundurulmaksızın düzenlendiğinden, bu rapora göre karar verilmesinde isabet görülmediği

Dava, taşınmazın imar durumu ile ilgili olarak imar planına yapılan itirazın reddine ilişkin belediye meclisi kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; dava konusu parselin Şehir İmar planında organize sanayii bölgesi olarak belirlenen alan içerisinde kaldığı, plan notunda üzerine % 20 oranında depo ve saniyii işyeri yapılabileceğinin belirtildiği, özellikle demir çelik tesisleri bulunan yerlerdeki taşınmazlar üzerinde yapılaşmanın % 20 olarak belirlenmesinin şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına uygunluğunun saptanması amacıyla mahkemelerince mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda; dava konusu taşınmazın dar ve uzun, mevcut imar yolundan az bir şekilde cephe alınıp uzun bir parsel oluşturduğu, plan üzerinde aynı parselin birkaç hektarlık ada ve alan içinde yer aldığı, 29.3.1990 onay tarihli imar planında adanın büyük olması nedeniyle emsal 0,20 (E-0.20) olarak verildiği belirtildikten sonra, taşınmazın içinde bulunduğu adaya yeni uygulama getirilerek 3194 sayılı İmar Kanununun 18.maddesinin uygulanmasının öngörüldüğü, uygulama sonrası emsalin % 50 (E-0.50) ye yükseleceği, plan notu gereği yapılacak parsellerin minimum büyüklüğünün 3000 m2 ve min.parsel cephesinin 40 m.olacağı, bina yüksekliğinin ise 12.50 m.yi geçmeyeceği, sonuç olarak bilirkişi kurulunun şehircilik ilke ve esaslarına uygun olarak 18.madde uygulamasını ve emsalin % 50 (E:0.50) ye çıkartılmasını uygun bulduğunu belirttiği, bu rapora mahkemelerince de itibar edilerek 18.madde uygulaması yapılarak emsal yapılaşmanın % 50 olarak belirlenmesi mümkün iken bu uygulama yapılmaksızın yapılaşmanın % 20 olarak belirlenmesi yolundaki dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu belediye meclisi kararının iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.

İmar planları, fiziksel çevreyi sağlıklı bir yapıya kavuşturmak yatırımların yer seçimlerini ve gelişme eğilimlerini yönlendirmek ve toprağın kullanma dengesinin rasyonel biçimde belirlemek üzere hazırlanan planlardır.

Beldelerin, imar yönünden düzenli olması, hazırlanan imar planlarının aynen mekana yansıması ile mümkün olabilir. İmar Planına mekan boyutu kazandırılması, bu planda yer alan ve düzenlemeye tabi tutulan yerlerin ihtiyacı olan sosyal ve teknik altyapı alanlarının kanunun kullanımına açık olması, tüm yapılarının plana uygun, ruhsata bağlı olarak yapılması ile mümkündür.

Bu nedenle, imar planına karşı açılacak davalarda yaptırılacak bilirkişi incelemelerinde, planın tümüyle ele alınıp amacı çevreye uygunluğu ulaşım sorunu ve altyapı gibi unsurların göz önünde bulundurulması gerekmektedir.

Dava dosyasının incelenmesinden, dosyada mevcut bilirkişi raporunun yukarıda bahsedilen hususlar göz önünde bulundurulmadan düzenlendiği 18.madde uygulaması sonucu emsalin % 50’ye çıkartılabileceği gibi bir takım temennilerde bulunulduğu, dava konusu işlemin iptaline gerekçe oluşturacak nitelikte olmadığı anlaşıldığından eksik inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporuna itibar edilerek İdare Mahkemesince verilen iptal kararında yasal isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle temyize konu Zonguldak İdare Mahkemesinin 18.12.1991 günlü, 1991/544 sayılı kararının bozulmasına karar verildi.