1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 2002/6968 K: 2004/944


İmar planı değişikliği istemiyle yapılan başvurunun yetkili organlarca reddi üzerine, dava açma süresi içinde, hem imar planı değişikliği İsteminin reddi işlemine, hem de imar planı değişikliği istemine konu imar planına karşı birlikte dava açılması durumunda, her iki işlemin birlikte incelenerek karara bağlanabileceği, diğer taraftan imar planı değişikliği isteminin yetkili organlarca görüşülerek karara bağlanmaması halinde ise ilk planın açılan bu davada incelenemeyeceği hakkında

İstemin Özeti: İstanbul 3. İdare Mahkemesinin 27.9.2002 günlü, E:2001/399, K:2002/1139 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Danıştay Tetkik Hakimi Düşüncesi: 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 8. maddesinde, imar planlarının, değişikliklerinin ve bunlara yapılan itirazların belediye meclislerince incelenerek bir karara bağlanacağı kuralına yer verildiğinden, davacının plan değişikliği isteminin belediye meclisinde görüşülmeksizin belediye başkanlığı işlemi ile reddedilmesinde mevzuata uyarlık bulunmamaktadır.

Diğer taraftan, davacıya ait taşınmazın ilköğretim tesisi alanından çıkarılması yolundaki başvurunun belediye meclisince incelenmesi sırasında mevcut plan ve değişiklik istemi birlikte değerlendirilerek bir karar verileceğinden bu aşamada ilk plan hakkında karar verilmesine yer olmadığı yönünde karar verilmesi gerekmektedir.

Bu durumda, belirtilen hususlar çerçevesinde yeniden karar verilmek üzere İdare Mahkemesi kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

Dava, …, …, 22 pafta, 2908 sayılı parselin ilköğretim tesis alanı olarak belirlenmesine ilişkin 6.10.2000 günlü belediye meclisi karan ile bu planda değişiklik yapılması istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin 19.2.2001 günlü, 326 sayılı belediye başkanlığı işleminin iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ile dosyada yeralan bilgi ve belgelerin bir birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu 1/1000 ölçekli imar planının 1/5000 ölçekli nazım imar planına, anılan planın da 1/25.000 ölçekli plana uygun olduğu, bununla birlikte planın dava konusu parsele getirilmiş olan fonksiyonların ilişkileri itibariyle şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uygun bulunmadığı, bu durumda aynı taşınmaz için tesis edilen 19.2.2001 günlü işlemin de hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.

Dosyanın İncelenmesinden, belediye meclisinin 6.10.2000 günlü kararıyla onanarak ilan edilen imar planında davacıya ait taşınmazın bir kısmının ilköğretim alanında kaldığı, son ilan tarihinden itibaren 60 gün içinde dava açılmadığı, anılan planın bir uygulama işleminin de bulunmadığı ancak davacının taşınmazının imar planında ilköğretim alanı ile yolda kaldığından bahisle plan değişikliği istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin 19.2.2001 günlü, 326 sayılı belediye başkanlığı işlemi üzerine bu işlemin ve anılan taşınmazın ilköğretim tesisi alanı olarak belirleyen ve 6.10.2000 günlü belediye meclisi kararıyla kabul edilen 1/1000 ölçekli imar planının iptali istemiyle bakılmakta olan davayı açtığı anlaşılmaktadır.

3194 sayılı Yasanın 8. maddesinin (b) fıkrasında, imar planlarının belediye meclislerince onaylanarak yürürlüğe gireceği, bu planların onay tarihinden İtibaren bir ay süre ile ilan edileceği, bir aylık ilan süresi içinde yapılan itirazların belediye meclislerince 15 gün içinde incelenerek kesin karara bağlanacağı, onaylanmış planlarda yapılacak değişikliklerde de aynı usullere uyulacağı hükümlerine yer verilmiştir.

Bu durumda, davacının plan değişikliği isteminin belediye meclisince incelenmesi suretiyle işlem tesis edilmesi gerekirken, belediye başkanlığı işlemi ile reddedilmesinde mevzuata uyarlık bulunmamaktadır.

Diğer taraftan, uyuşmazlığın 6.10.2000 günlü belediye meclisi kararıyla kabul edilen 1/1000 ölçekli uygulama imar planına ilişkin kısmına gelince;

2577 sayılı Yasanın 10. maddesi uyarınca ilgilisi tarafından imar planı değişikliği istemiyle yapılan başvurunun yetkili organlarca reddi üzerine dava açma süresi içerisinde hem imar planı değişikliği isteminin reddi işlemine hem de imar planı değişikliği istemine konu imar planına karşı birlikte dava açılması durumunda her iki işlemin birlikte incelenerek karara bağlanması mümkündür. Diğer taraftan, imar planı değişikliği isteminin yetkili organlarca görüşülerek karara bağlanmaması halinde ise ilk planın açılan bu davada incelenmesi olanaklı değildir. Ancak yetkisiz organca tesis edilen İşlemin yargı yerince iptali sonrasında plan değişikliğinin yetkili organ tarafından karara bağlanması üzerine açılacak davada bu işlemle birlikte imar planı değişikliği istemine konu olan imar planının esasının incelenebileceği de açıktır.

Olayda, İmar planında değişiklik yapılması isteminin yetkisiz organca reddi nedeniyle 6.10.2000 onanlı imar planı hakkında bu aşamada karar verilmesine yer olmadığı yönünde karar verilmesi gerektiğinden iptale ilişkin mahkeme kararında yasal isabet görülmemiştir,

Diğer taraftan, dava konusu planda değişiklik yapılması istemini içeren davacı başvurusunun yetkili organ olan belediye meclisince incelenmesi sırasında dava konusu imar planı ve bu planda değişiklik yapılması İsteminin birlikte değerlendirilmesi suretiyle karar verileceği de açıktır.

Buna göre, anılan hususlar göz önünde bulundurularak İdare Mahkemesince uyuşmazlık hakkında yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle, İstanbul 3. İdare Mahkemesinin 27.9.2002 günlü, E:2001/399, K:2002/1139 sayılı kararının bozulmasına, 10.120.000.- lira karar harcı ile fazla yatırılan 7.530.000.- lira harcın temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 20.2.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.