Askı süresi içerisinde parselasyon işlemine yapılan itirazın, askı süresinin son gününü izleyen günden itibaren 60 gün içinde cevap verilmemek suretiyle reddedilmesi üzerine, takip eden 60 günlük süre içinde parselasyon işlemine karşı dava açılması gerektiği, bu süreler geçtikten sonra davalı idareye yapılan başvuruların reddine ilişkin işlemlerin dava açma süresini yeniden başlatmayacağı
Ankara 4.İdare Mahkemesinin 1996/1522 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
Dava, davacıya ait … parsel sayılı taşınmazı da kapsayan parselasyon işlemi ile parselasyon işlemine yapılan itirazın reddine ilişkin … günlü, … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmış, idare
Mahkemesince; parselasyon işlemlerinin davalı belediye encümenince …tarihinde onaylandığı, … tarihleri arasında askıya çıkarılarak, ilgililere ilanen tebliğ edildiği, parselasyon işlemlerine karşı askı süresinin son gününden itibaren 60 gün içinde dava açılması gerekirken, bu süre geçirildikten sonra açılan davada süreaşımı bulunduğu gerekçesiyle, davanın 2577 sayılı Yasanın 15/1-b maddi uyarınca reddine karar verilmiş, bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “Dava Açma Süresi” başlıklı 7.maddesinde dava açma süresinin özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay’da ve İdare Mahkemelerinde altmış gün olduğu; ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı; yine aynı Yasanın “Üst makamlara Başvurma” başlıklı 11.maddesinde, ilgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılmasının üst makamdan, üst makam yoksa
işlemi yapmış olan makamdan, dava açma süresi içinde istenebileceği, bu başvurunun işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durduracağı, 60 gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı kurala bağlanmıştır.
Özel Kanun olan 3194 sayılı İmar Kanununun, “Planların Hazırlanması ve Yürürlüğe Konulması” başlıklı 8.maddesinin (b) bendinde ise, “imar planları; nazım imar planı ve uygulama imar planından meydana gelir. Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Belediye Meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde bir ay süre ile ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edebilir. Belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları belediye meclisi 15 gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar” hükmü yer almaktadır.
Anılan Yasanın 19.maddesinin 1.fıkrasında imar planlarına göre parselasyon planlarının yapılıp, belediye ve mücavir alan içinde belediye encümeni, dışında ise il idare kurulunun onayından sonra yürürlüğe gireceği, bu planların bir ay müddetle ilgili idarede asılacağı, ayrıca mutat vasıtalarla duyurulacağı, bu sürenin sonunda planın kesinleşeceği, tashih edilecek planlar hakkında da bu hükmün uygulanacağı hükmüne yer verilmiştir.
Anılan maddelerin birlikte değerlendirilmesinden, parselasyon işlemlerine karşı, 2577 sayılı Yasanın 11.maddesi kapsamında başvuru için, özel bir kanun olan 3194 sayılı Yasanın 8/b maddesi ile özel bir itiraz süresi getirildiği anlaşılmaktadır.
Bu durum karşısında, parselasyon işlemlerine karşı, bir aylık askı süresi içinde 2577 sayılı Yasanın 11.maddesi kapsamında başvuruda bulunulması ve bu başvuruya idari dava açma süresinin başlangıç tarihi olan son ilan tarihini izleyen günden itibaren 60 gün içinde cevap verilmeyerek isteğin reddedilmiş sayılması halinde, bu tarihi takip eden 60 günlük dava açma süresi içinde veya son ilan tarihini izleyen günden itibaren 60 gün içinde cevap verilmek suretiyle isteğin reddedilmesi halinde bu cevap tarihini izleyen günden itibaren 60 günlük dava açma süresi içinde idari dava açabileceği sonucuna varılmaktadır.
Uyuşmazlık konusu olayda ise, parselasyon işleminin … tarihinde bir aylık süre ile askıya çıkarıldığı, davacının askı süresinin son günü … tarihinde parselasyon işlemine itiraz ettiği, bu başvuruya 60 gün içinde cevap verilmeyerek isteğin reddedildiği, davacının … gününde yaptığı müracaatın davalı idarece … günlü yazı ile reddedildiği, … tarihinde de davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Oysa bir aylık askı süresi içinde parselasyon işlemine yapılan itirazın, askı süresinin son gününü izleyen günden itibaren 60 gün içinde cevap verilmemek suretiyle reddedilmesi söz konusu olduğundan, takip eden 60 günlük süre içinde açılması gereken davanın bu süreler geçirildikten sonra … tarihinde açılması nedeniyle davada süreaşımı bulunduğundan sonuç itibariyle mahkeme kararında isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyize konu Ankara 4.İdare Mahkemesinin … günlü, 1996/1522 sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA, karar verildi.