1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1999/2248 K: 2000/4203 T: 22.6.2000


Nazım imar planlarını yapmakla yükümlü olan davalı büyükşehir belediyesince yapılan dava konusu plana parselasyon işleminin sonuçlarını yaratacak nitelikte plan notu hükümleri öngörülmesi hukuka aykırıdır.

İstemin Özeti: Ankara 4. İdare Mahkemesinin 23.12.1998 günlü, E: 1997/1199, K: 1998/1319 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince tetkik hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

Dava, …, …, … 237 parsel sayılı davacının hissedarı olduğu taşınmazı da kapsayan 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve plan notlarının iptali istemiyle açılmış, idare mahkemesince, yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ile dosyadaki belgelerin birlikte değerlendirilmesinden; dava konusu kadastral parselin, bölgeye ilişkin bir önceki nazım imar planında özel mülkiyete tabi “ağaçlandırılacak alan” kullanımında kaldığı, dava konusu nazım imar planı revizyonunda ise bu kesimdeki kullanım kararı değişikliği doğrultusunda yine özel mülkiyete de tabi olabilecek ticari rekreasyon alanına alındığı, mevcut ağaçlık yapısı konumunun dere yatağı bitişiğinde olması üzerinden enerji nakil hattı geçmesi gibi durumlar değerlendirilerek nazım imar planı revizyonuyla, ticari rekreasyon alanı olarak belirlenmesinde, şehircilik ilkeleri, planlama esasları kamu yararı ve bölge ihtiyaçları yönünden herhangi bir aykırılık görülmediği, düzenleme ortaklık payı, kamu ortaklık payı niteliğindeki alanların 5 No.’lu plan notunda belirtildiği üzere, kamuya (belediye veya ilgili yatırımca kuruluşa) bedelsiz terki yapılmazsa tescil işleminin yapılamayacağına ilişkin zorlayıcı plan kararı özünde, planın uygulanmasını bir an önce hayata geçirilmesini amaçlamakta ise de, yasal dayanağı olmayan bir bedelsiz terki öngörerek zorlaması yönünden hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle imar planına karşı açılan davanın reddine, planla getirilen notlardan kamu ortaklık payına konu kullanımlar kamuya bedelsiz terkedilmeden tescil işleminin yapılamayacağı hükmünün iptaline karar verilmiş, bu karar davacı tarafından imar planının şehircilik ve planlama ilkelerine aykırı olduğu, plan notunun ise tümünün iptali gerekirken kısmen iptal edildiği gerekçesiyle temyiz edilmiştir.

Temyize konu idare mahkemesi kararının 1/5000 ölçekli nazım imar planına karşı açılan davanın reddine, yönelik bölümünde 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmamaktadır.

Davanın plan notuna yönelik bölümüne gelince: 3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinde; “Nazım İmar planı: varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlemiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan olarak tanımlanmıştır.

3030 sayılı Büyükşehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanunun 6-A/b maddesinde de büyük şehir nazım imar planlarını yapmak, yaptırmak ve onaylayarak uygulamak görevlerinin büyük şehir belediyesine ait olduğu hükmüne yer verilmiştir.

Yukarıda yer alan hükümlere göre, nazım imar planları, halihazır haritalar üzerine çizilen ve ticaret, sanayi, konut ve yeşil alan gibi bölgelerle iskan bakımından yoğun veya seyrek bölgeleri ve iskana elverişli, iskana elverişli olmayan veya iskana izin verilmeyen bölgeleri, topoğrafik özelliklerden faydalanma konularını, ulaşım sistemlerini ve bu gibi ana hatları göstermek suretiyle arazi parçalarının kullanma şekillerini belirleyen planlardır.

3194 sayılı Yasanın 18. maddesinin 1. fıkrasında, imar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakati aranmaksızın birbirleri ile, yol fazlaları ile, kamu kurumlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, bunları yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve resen tescil işlemlerini yaptırmaya belediyelerin yetkili olduğu kurala bağlanmıştır.

Anılan yasa hükümlerine göre ilçe belediyelerinin yetki alanında bulunan parselasyon işlemiyle amaçlanan; imar planı, plan raporu ve imar yönetmeliği hükümlerine göre imar adasının tüm biçim ve boyutu, yapı düzeni, inşaat yaklaşma sınırı ye bahçe mesafeleri, yapı yüksekliği ve derinliği, yerleşme yoğunluğu, taban alanı ve kat alanı katsayısı, arazinin kullanma şekli, mülk sınırları, mevcut yapıların durumu göz önüne alınmak suretiyle üzerinde yapı yapmaya elverişli imar parseli oluşturmaktır.

Olayda, davacıya ait taşınmaz 1/5000 ölçekli dava konusu planla ticari rekreasyon alanı olarak belirlenmiş, bu planla öngörülen plan notlarının uyuşmazlık konusu 5. maddesinin mahkemece hüküm tesis edilmeyen kısmında, plan onama sınırı içerisindeki tescile tabi olarak kullanım alanlarından ticari rekreasyon spor, belediye hizmet alanı, eğitim vb. alanlar plan kapsamına giren kadastral parsellerin tümünden eşit oranda kesintilerle oluşturulacaktır.” hükmüne yer verilmiştir.

Yukarıda anılan mevzuat hükümlerinde ilçe belediyelerinin yetki alanı içinde olan arazi ve arsa düzenlemesinin hangi amaç ve yöntemle yapılacağı belirlenmiştir. Nazım imar planlarını yapmakla yükümlü olan davalı büyükşehir belediyesince yapılan dava konusu plana parselasyon işleminin sonuçlarını yaratacak nitelikte plan notu hükümleri öngörülmesi hukuka aykırıdır.

Bu durumda plan notlarının 5. maddesinin tümünün iptali gerekirken mahkemece sözü edilen düzenleme hakkında karar verilmeksizin kısmen iptal edilmesinde isabet görülmemiştir.

SONUÇ: Açıklanan nedenlerle Ankara 4. İdare Mahkemesinin 23.12.1998 günlü, E: 1997/1199, K: 1998/1315 sayılı kararının imar planının reddine yönelik bölümünün, onanmasına, plan notuna yönelik kısmının bozulmasına, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 22.06.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.