Planda park alanında kalan taşınmazın kamulaştırılması isteminin reddine ilişkin işlemi dava konusu olduğundan, Anayasa Mahkemesinin iptal kararından söz edilerek idarelerin kamulaştırmaya zorlanamayacağı
İstemin Özeti:…İdare Mahkemesinin … günlü, … sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir
Danıştay Tetkik Hakimi Düşüncesi: Davacıya ait taşınmazın imar planında park alanında kalması nedeniyle kamulaştırılması isteminin reddine ilişkin işlemin ipdali ve taşınmaz üzerinde bulunan sınırlamanın kaldırılması istemiyle dava açılmış olmasına karşın; idare mahkemesince, taşınmazın kamulaştırılması veya kamulaştırılmadığı takdirde üzerindeki sınırlamanın kaldırılması isteminin reddine ilişkin işlem ve bu işlemin dayanağı olan taşınmazın yeşil alana tahsisine ilişkin kararın dava konusu işlem olarak kabul edilerek iptaline karar verildiği; davacının taşınmazının kamulaştırılması istemiyle idareye başvurduğu, taşınmazı üstündeki kısıtlılığın kaldırılmasını mahkemeden istediği dikkate alındığında, idareleri kamulaştırmaya zorlayıcı ve idari işlem niteliğinde yargı kararı verilemeyeceğinden, bu husular göz önünde bulundurulmaksızın dava konusu işlemin iptali yolunda verilen temyize konu idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Turan Karakaya’nın Düşüncesi: Dava, davacıların imar planında çocuk parkı alanında kalan taşınmazlarının kamulaştırılması isteminin reddine ilişkin işlemin iptali ile taşınmaz üzerindeki sınırlamanın kaldırılmasına karar verilmesi istemi ile açılmış, İdare Mahkemesince dava konusu işlem iptal edilmiştir.
2942 sayılı kamulaştırma kanunu hükümleri uyarınca bir taşınmazın kamulaştırılması konusunda, idareleri zorlayıcı nitelikte yargı kararı verilmesi olanağı bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, davacı tarafından, taşınmazı üzerindeki sınırlamanın kaldırılmasına karar verilmesi istenilmiş ise de, mahkemece idari işlem niteliğinde karar verilmesi mümkün değildir.
Bu durumda, istemin reddine karar verilmesi gerekirken, aksine verilen İdare Mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir
TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, 1/1000 ölçekli imar planında park alanında kalan …, … pafta, … ada … parsel sayılı taşınmazın kamulaştırılması isteminin reddine ilişkin 1.11.2001 günlü, 12557 sayılı işlemin iptali ile taşınmaz üzerinde bulunan sınırlamanın kaldırılmasına karar verilmesi istemiyle açılmış; idare mahkemesince, davanın konusunun taşınmazın imar planında park alanında kalması nedeniyle kamulaştırılması isteminin reddine ilişkin işlemin iptali ve taşınmaz üzerinde bulunan sınırlamanın kaldırılması istemiyle dava açılmış olmasına karşın; davanın konusunun taşınmazın kamulaştırılması veya kamulaştırılmadığı takdirde üzerindeki sınırlamanın kaldırılması isteminin reddine ilişkin işlem ve bu işlemin dayanağı olan taşınmazın yeşil alana tahsisine ilişkin kararın iptali istemi olduğu kabul edilerek, 3194 sayılı İmar Kanununun 13.maddesinin 1 ve 3.fıkralarının Anayasa Mahkemesince iptal edildiği, davacılara ait taşınmazın tasarrufunu kısıtlayıcı herhangi bir hüküm bulunmadığı, aradan geçen süre içinde de kamulaştırma işlemlerine de başlanılmadığı dikkate alındığında dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş; karar davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyada yer alan bilgi ve belgelerin incelenmesinden, dava konusu taşınmazın planda park olarak ayrıldığı; ancak bugüne kadar parsel üzerinde herhangi bir uygulama yapılmadığı ve taşınmaza ilişkin kamulaştırma işleminin de tesis edilmediği; davacının taşınmazının kamulaştırılması istemiyle idareye başvurduğu, isteminin reddi üzerine bu işlemin iptaliyle birlikte taşınmaz üzerinde bulunan sınırlamanın kaldırılmasına karar verilmesi istemiyle bakılmakta olan davayı açtığı; idare mahkemesinin ise davanın konusu olarak taşınmazın kamulaştırılması veya kamulaştırılmadığı takdirde üzerindeki sınırlamanın kaldırılması isteminin reddine ilişkin işlem ve bu işlemin dayanağı olan taşınmazın yeşil alana tahsisine ilişkin kararın iptali istemi olduğu kabul edilerek iptal kararı verildiği anlaşılmaktadır.
İdarelerin kamu hizmetlerini yerine getirebilmeleri için hizmetin ihtiyacı olan özel kişilere ait taşınmazları 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümlerine göre kamulaştırabilecekleri; ancak bu kamulaştırma işlemlerini de program ve ödeneklerinin yeterliliği çerçevesinde yapabilecekleri açık olduğundan, idareleri kamulaştırmaya zorlayıcı nitelikte yargı kararı verilmesi mümkün değildir.
Diğer taraftan, davacı taşınmazı üzerinde bulunan kısıtlılığın kaldırılmasını idare mahkemesinden istemiş olduğundan, mahkemenin idarenin yerine geçerek idari işlem niteliğinde karar verebilmesi de olanaksızdır. Bu durumda, idare mahkemesince yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurulmaksızın karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle … İdare Mahkemesinin … günlü, … sayılı kararının BOZULMASINA, 10.12.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.