Aile konutu olan taşınmazın, hak sahibi olan erkek eş tarafından üçüncü kişiye devri, davacının açık rızasını gerektirmektedir.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 10.03.2015 günü temyiz eden davalı T.. G.. vekili Av. C.. B.. ve karşı taraf temyiz eden davalılar A.. T.. ve E.. F.. ile karşı taraf K.. T.. vekili Av. P.. Ş.. geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu iddiası ile Türk Medeni Kanununun 194. maddesi uyarınca satışın iptali ve tescil talebinde bulunmuştur.Dava konusu taşınmazın davacının eşi A..S..tarafından 30.04.2012 tarihinde davalılardan E..’ya devredildiği, E..’nun da 13.06.2012 tarihinde taşınmazı davalılardan T.. T..’e devrettiği anlaşılmaktadır. Aile konutu olan taşınmazın, hak sahibi olan erkek eş tarafından üçüncü kişiye devri, davacının açık rızasını gerektirmektedir. (TMK.md. 194/1) Bu rıza alınmamıştır. Kooperatif kayıtlarında konutla ilgili bir şerh de bulunmamaktadır.
Bu durumda taşınmazı ilk devralan E..’nun, iyi niyetli olması halinde kazanımı korunacak (TMK.md. 1023), kötü niyetli ise kazanımı korunmayacak, E..’nun üzerindeki tescil, yolsuz tescil niteliğini alacaktır (TMK.md. 1024/2). Ne var ki, taşınmazı ilk devralan E.., bu taşınmazı T.. T..’e devretmiştir. E..’nun, taşınmazı davalı T.. T..’e devrinde Türk Medeni Kanunun 194. maddesi koşulları artık aranmaz. Bu durumda taşınmazı en son devralan davalı T.. T.., kendisine bu taşınmazı devreden E..’nun üzerindeki tescilin yolsuz olduğunu biliyor veya bilmesi gerekiyorsa, bu tescile dayanamaz. (TMK.md. 1024/1) Davalı T.. T..’in, taşınmazı kendisine devreden E..’nun üzerindeki tescilin yolsuz olduğunu bildiği veya bilmesi gerektiğine ilişkin bir delil bulunmadığı gibi, T.. T..İn diğer davalılarla el ve iş birliği içinde kötü niyetli olarak hareket ettiği de kanıtlanamamıştır. Öyleyse davanın reddi gerekirken, kabulü ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, duruşma için taktir olunan 1.100,00 TL. vekalet ücretinin Kadriye’den alınıp T..’a verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 10.03.2015 (Salı)