1. Anasayfa
  2. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2020/1871 K: 2021/3712


Vasiyetnamenin tenfizi davalarında, ilk derece mahkemecesince, keşif yapılmak suretiyle uyuşmazlık konusu taşınmazın dava tarihi itibariyle değeri belirlenip, nispi karar ve ilam harcına Harçlar Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca belirlenen bu değer üzerinden hükmedilmesi gerekir

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen vasiyetnamenin tenfizi davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen karar, davalı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 06/04/2021 tarihinde davacı vekili Av…. geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekilin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00″e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

Davacı; mirasbırakan eşi …’ın Beyoğlu 13. Noterliğince düzenlenen 23/11/1998 tarihli ve 48133 yevmiye numaralı vasiyetnamesi ile sahibi olduğu taşınmaz üzerinde kendisi lehine intifa hakkı tanıdığını, mirasbırakanın 13/01/2012 tarihinde vefat ettiğini, vasiyetnamenin açılıp okunarak kesinleştiğini ileri sürerek; dava konusu taşınmaz üzerindeki intifa hakkının tapuya kayıt ve tescili ile vasiyetnamenin tenfizini talep etmiştir. Davalı; davaya cevap vermemiştir.

İlk derece mahkemesince; davanın kabulüne, vasiyetnamenin tenfizi ile mirasbırakan adına kayıtlı davaya konu bağımsız bölüm üzerinde davacı lehine tanınan intiha hakkının tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 16 ncı maddesinin birinci fıkrasında; “ Değer ölçüsüne göre harca tabi işlemlerde (1) sayılı tarifede yazılı değerler esastır. Müdahalenin men’i tescil ve tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda gayrimenkulün değeri nazara alınır.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.

Somut olayda; ilk derece mahkemecesince, keşif yapılmak suretiyle uyuşmazlık konusu taşınmazın dava tarihi itibariyle değeri 641.250 TL olarak belirlenmiş olup, nispi karar ve ilam harcına Harçlar Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca belirlenen bu değer üzerinden hükmedilmesi gerekirken, davacının miras payına tekabül eden değer üzerinden eksik harca hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Ne var ki, kamu düzenine ilişkin olan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılması ve ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanması, HMK”nın 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğidir.

SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (2) numaralı bendi çıkarılarak yerine “2- Harçlar Kanunu’nun 16 ıncı maddesi uyarınca alınması gereken 43.803,78 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 4.085,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 39.718,58 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına; davacı tarafça karşılanan 4.085,20 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,” ifadesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 06/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.