Davalı Belediye maliki olduğu parseldeki çekişmeye konu payını, 2981 sayılı kanun uyarınca, gecekondusu bulunan davalıya gecekondusunun yolda kalması nedeniyle yasa gereği tahsisen temlik etmiştir. Her ne kadar tahsis karşılığında bir bedel alınmışsa da, işlemin niteliği gözetildiğinde gerçek bir satım aktinden söz etmek mümkün değildir. 2981 sayılı yasanın kapsadığı hükümler kamu düzenine ilişkin olduğundan, tahsisi veya tescili daha evvel yapılmış paydaşın, sonradan tahsis yapılan kişi aleyhine şufa davası açması doğru olmayacaktır.
DAVA: Taraflar arasındaki “Önalım” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Antalya Asliye 8.Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 10.05.2010 gün ve 454 E- 140 K sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 2.02.2011 gün ve 10486 E- 1024 K: sayılı ilamı ile;
(… Dava, önalım hakkına konu edilen payın iptali ile davacı adına tesciline ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü kişiye satılması halinde, diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve payın üçüncü kişiye satılması ile kullanılabilir hale gelir.
Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir.
Olayımıza gelince;önalım hakkına konu edilen payın ilişkin bulunduğu taşınmazın paydaşlarından Kepez Belediyesi tarafından 29.08.2008 tarih ve 649 sayılı encümen kararı ile belediye hissesinin gecekondu sahiplerine tahsisine karar verilerek davalıya 3.325,00 TL karşılığı 100/383 hissenin tahsisen verilmesine karar verilmiş olup pay satışı tapuda 13.03.2009 tarihinde yapılmıştır. Davacı bu pay satışına dayanarak önalım hakkını kullanarak payın iptalini ve adına tescilini istemiştir. Satım akdinin dayanağı olan encümen kararında önalım hakkının kullanılmasını engelleyici bir tahsis işlemi söz konusu değildir. Davacının isteği satım akdinin dayanağı olan encümen kararının iptali değil, tapuda gerçekleştirilen satış nedeniyle davalıya satılan payın önalım hakkı nedeniyle iptal ve tesciline ilişkindir. Bu durumda mahkemece, 13.03.2009 tarihli tahsis işlemine esas belgelerin getirtilerek satış bedeli ve masrafların tespiti ile önalım bedelini yatırması için davacıya süre tanınması, bedelin yatırılması halinde işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir…), Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR: Dava, önalım istemine ilişkindir. Davacı vekili,7 parsel sayılı taşınmazın paydaşı olduğunu,diğer paydaş olan Kepez Belediyesi tarafından davacıya haber verilmeden 100/383 payın davalı A.Ö.’e satıldığını ileri sürerek,davalı payının iptali ile adına tescilini istemiştir.
Mahkemece, çekişmeye konu 100/383 hissenin 13.03.2009 tarihinde davalıya Kepez Belediyesi Encümeni’nin 29/08/2008 tarihli 649 sayılı kararına göre 2981 sayılı yasa gereği tahsis edildiği ve tahsis yoluyla intikal ettiği,satış yoluyla geçmediği,bu nedenle şufa hakkının kullanılamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin temyizi üzerine hüküm, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde yer alan gerekçelerle bozulmuştur. Yerel Mahkemece, önceki kararda direnilmiş; hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; Kepez Belediyesi tarafından 2981 sayılı yasa uyarınca davalı adına tahsisen tescil edilen 100/383 payın, önalım istemine konu olup olamayacağı,buna göre davanın kabulünün gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Bilindiği üzere, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 732. maddesi uyarınca paylı mülkiyette bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını tamamen veya kısmen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlar önalım hakkını kullanabilirler.
Dosya içerisindeki 4.10.2007 tarihinde düzenlenen taahhütname başlıklı belge incelendiğinde, davalı A.Ö. tarafından maliki olduğu gecekondunun yolda kalması nedeniyle 775,2981,3290,3366 sayılı yasalar gereği adına yapılacak tahsis hakkı saklı kalmak kaydıyla, dava dışı Kepez Belediyesi tarafından tahliyesi istenildiğinde boşaltılacağının taahhüt edildiği anlaşılmaktadır.
Öte yandan Antalya Kepez Belediyesi Encümeni’nin 29.8.2008 Tarih,649 sayılı kararı ile davalı A.Ö.’e gecekondu hak sahibi olarak 8581 ada 7 nolu parselin 100/383 payının, 3.325,00 TL karşılığı 2981,3290 ve 3366 sayılı yasalar gereğince tahsis edilmesine karar verildiği görülmüştür.
Çekişmeli 8581 ada 7 parsel sayılı taşınmazın tedavül kaydında ise; taşınmazın ilk kez 17.10.1997 tarihinde Kepez Belediyesi adına imar uygulaması sonucu tescil edildiği, sonrasında Kepez Belediyesi’nin bir kısım payı uhdesinde tutarak, 3.3.1999 tarihinde 200/383 payı tahsisen verdiği; 13.11.2008 tarihinde ise, 55/383 payı satış suretiyle davacı Veli Baştaş’a temlik ettiği görülmüştür. Belediye uhdesinde kalan hisseden, 100/383’ünü de Antalya Kepez Belediyesi Encümeni’nin yukarıda bahsedilen 29.08.2008 tarih, 649 sayılı kararı ile davalı A.Ö.’e 3.325,00 TL karşılığı 2981,3290 ve 3366 sayılı yasalar gereğince tahsis yapıldığı ve tapuda ilgili Encümen kararına dayanılarak belirtilen bedel karşılığı 13.03.2009 tarihinde davalıya devredildiği, Belediye üzerinde kalan son 28/383 payın ise, yine davalıya satış suretiyle 19.11.2009 tarihinde temlik edildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda belirtildiği üzere, davalı Belediye maliki olduğu 7 nolu parseldeki çekişmeye konu 100/383 payını, “2981 Sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 Sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun” uyarınca, gecekondusu bulunan davalıya gecekondusunun yolda kalması nedeniyle yasa gereği tahsisen temlik etmiştir. Her ne kadar tahsis karşılığında bir bedel alınmışsa da, işlemin niteliği gözetildiğinde gerçek bir satım aktinden söz etmek mümkün değildir. 2981 sayılı yasanın kapsadığı hükümler kamu düzenine ilişkin olduğundan, tahsisi veya tescili daha evvel yapılmış paydaşın, sonradan tahsis yapılan kişi aleyhine şufa davası açması doğru olmayacaktır. Zira, 2981 sayılı yasanın amacı, imar ve gecekondu mevzuatına aykırı olarak inşaa edilmiş veya inşaa halindeki bütün yapılar hakkında uygulanacak işlemleri düzenlemek ve bu işlemlere dair müracaat, tespit, değerlendirme, uygulama ve duyuru esaslarını ve ilgili diğer hususları belirlemektir. Aksi halde yasanın amacının gerçekleşmesi olanaklı olamaz.
Açıklanan nedenlerle usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere ONANMASINA, 12.09.2012 gününde yapılan ilk görüşmede, oybirliği ile karar verildi.