Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. Davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir. Bunların yanında hüküm sonucunda harcın kimlerden hangi oranda alınacağının ve satışın genel açık artırma suretiyle yapılacağının belirtilmesi gerekirken bu hususların belirtilmemesi de doğru görülmemiş, belirtilen tüm bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.04.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan T.. B.. ve T.. B.. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir. Bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın kabulü ile 3256 ada 12 parsel sayılı taşınmazın satış suretiyle ortaklığının giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalılardan T.. B.. ve T.. B.. vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK’nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazda malik olan davalı F.. T.. dava sırasında payını dava dışı M…o… H… F…’e satmış olup bu şahıs tarafından dava dışı A….A… G…’e karar tarihinden önce 19.06.2013 tarihinde satılmış olduğu ancak yargılama sırasında pay maliki olan A… G..’ün davaya dahil edilmediği anlaşıldığından öncelikle davaya dahil edilerek taraf teşkilinin sağlanması gerekir.
Ayrıca tapu kaydı incelendiğinde davalı D… B… mirasçılarının tapu kaydında paydaş olmadığı, dava ile ilgileri bulunmadığı halde bu kişiler yönünden hüküm kurulması da doğru değildir.
Diğer taraftan dava konusu 3256 ada 12 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı üzerinde 10.05.2012 tarihli 8…. yevmiye no’lu “kesinleşmemiş mahkeme kararı vardır” şeklindeki açıklamanın dayanağı olan ve dava konusu taşınmazın paylı maliklerinden davalı T.. Z.. tarafından kamulaştırmasız el koyma nedeniyle K.. B.. aleyhine açılan davada Kayseri 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/1160 Esas sayılı ve 03.05.2012 tarihinde kısmen yola terk ve kısmen park olarak davalı adına tesciline dair dava sonucunun beklenmesi gerekir.
Bunların yanında hüküm sonucunda harcın kimlerden hangi oranda alınacağının ve satışın genel açık artırma suretiyle yapılacağının belirtilmesi gerekirken bu hususların belirtilmemesi de doğru görülmemiş, belirtilen tüm bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 30.11.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.