1. Anasayfa
  2. Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Kararları

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2015/9219 K: 2017/1719 T: 7.3.2017


Borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İcra İflas Kanununun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alınması zorunludur. İcra hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan icra müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip davacı tarafa icra hakiminden yetki belgesi almak üzere süre verilmelidir.

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 12/07/2013 gününde verilen dilekçeyle ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 09/07/2014 tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR: Dava, İİK’nın 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayalı olarak açılan ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.

Davacı vekili, davalılardan … ve …’in müvekkiline 150.000 TL asıl alacağı olan kambiyo senediyle borçlandıklarını, senet vadesinde ödenmediğinden … İcra Müdürlüğü’nün 2013/164 Esas numarasıyla icra takibi yapıldığını, borçlu …’in babası …’den miras kalan … İli, … İlçesi, … Köyü 18, 19, 21, 26, 27, 28 ve 30 parseller ile 101 ada 1 parsel, 102 ada 1 parsel, 103 ada 1 ve 2 parseller, 104 ada 1 parsel, 105 ada 1 parsel, 106 ada 1 parsel, 107 ada 1 parsel, 108 ada 1 parsel ve 109 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara haciz konulduğunu, ortaklığın satış yoluyla giderilmesini istemiştir.

Davalılar tarafından cevap dilekçesi verilmemiştir. Davalılar duruşmalara katılmamışlardır. Mahkemece, 3083 Sayılı Kanun’un 13. maddesindeki kısıtlama şerhi sebebiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.

I-) Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.

Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK’nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.

II- 3083 Sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanununun 13. maddesinde; “Uygulama alanlarında Bakanlar Kurulu Kararının Resmi Gazete’de yayımı tarihinden itibaren, kamulaştırma, toplulaştırma, arazi değiştirilmesi ve dağıtım işlemlerinin tamamlanması veya tapuya tescili sonuçlandırılıncaya kadar, gerçek kişilerle özel hukuk tüzel kişilerine ait arazinin mülkiyet ve zilyetliğinin devir ve temlik edilemeyeceği; bu arazilerin ipotek ve satış vaadine konu olamayacağı, ancak, bu kısıtlama süresinin beş yılı aşamayacağı; sulama alanlarında toplulaştırma çalışmaları kısıtlama süresi içerisinde sonuçlandırılamadığı takdirde, toplulaştırma çalışmalarının sonuçlandırılması amacıyla kısıtlama süresinin en fazla beş yıla kadar daha uzatılabileceği,

Mahkemeler veya icra ve iflas daireleri tarafından bu araziler hakkında devir ve temliki gerektiren karar verilemeyeceği; mahkemelerce satış suretiyle miras ortaklığının giderilmesine karar verilemeyeceği”

Hükmü yer almakta iken, Anayasa Mahkemesi’nin 11.04.2012 tarihli kararıyla bu düzenlemenin “mahkemeler veya icra ve iflas daireleri tarafından bu araziler hakkında devir ve temliki gerektiren karar verilemeyeceği”ne dair kısmı iptal edilmiş; 30.04.2014 tarihli ve 6537 Sayılı Kanun’un 9. maddesiyle de “Bu taşınmazlar hakkında mahkemelerce satış suretiyle miras ortaklığının giderilmesine karar verilemeyeceği”ne dair cümlesi ilga edilmiştir.

III- Dava konusu taşınmazlarda kamulaştırma şerhi bulunduğu takdirde kamulaştırma belgeleri getirtilerek kamulaştırma işlemlerinin kesinleşip kesinleşmediği araştırılmalı, kamulaştırma kesinleşmişse kamulaştırılan kısmın ifrazı için davacıya uygun bir süre verilerek taşınmazın kalan kısmının ortaklığının giderilmesine karar verilmesi gerekir.

IV- Borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İcra İflas Kanununun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alınması zorunludur. İcra hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan icra müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip davacı tarafa icra hakiminden yetki belgesi almak üzere süre verilmelidir.

Somut olaya gelince; davalılardan …’in yargılama aşamasında vefat ettiği anlaşılmakla mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya dahil edilmediği görülmüştür. Dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında yer alan maliklerin bir kısmının da davada yer almadığı anlaşılmıştır.

Ayrıca dosya içerisinde davacının ortaklığın giderilmesi davası açabilmek için İcra Hukuk Mahkemesi’nden alması gereken yetki belgesine de rastlanmamıştır.

Bu durumda mahkemece, davalı … mirasçılarına ve diğer maliklere dava dilekçesinin 7201 Sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine göre tebliğ edilerek taraf teşkilinin sağlanması, davacı vekiline usulüne uygun yetki belgesi sunması için süre verilmesi, daha sonra işin esasına yönelik bir karar verilmesi gerekirken bu hususlar gözardı edilerek davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenler ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istenmesi halinde yatırana iadesine, 07.03.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.