Taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar yada kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu Emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi gerekir.
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca DÜZELTİLEREK ONANMASI hakkında 18.Hukuk Dairesinden çıkan kararı kapsayan 27/01/2016 gün ve 2015/20458 Esas – 2016/1342 Karar sayılı ilama karşı taraf vekillerince verilen dilekçeler ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:
4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkin davanın kabulüne dair mahkemece verilen karar Taraf vekillerinin temyizi üzerine düzeltilerek onanmış, bu karara karşı taraf vekillerince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesine göre arsa niteliğindeki taşınmazlara değer biçilirken dava konusu taşınmaz ile emsalin zaruret olmadıkça yakın bölgelerde olması gerektiği ve dava konusu taşınmazın bulunduğu Bornova ilçesi, Pınarbaşı mahallesinde benzer yüzölçümlü ve değerlendirme tarihine yakın zamanlarda emsal satışların bulunması doğal olduğu halde, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda bu yönteme uyulmadan başka bir ilçede bulunan taşınmaz emsal alınmak suretiyle değer biçildiği, ayrıca davacı idare tarafından düzenlenen kıymet takdir raporunda taşınmaz üzerinde yapı ve ağaç bulunduğu tespit edildiği halde, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda gerekçesi açıklanmadan yapı ve ağaç bedelinin hesaplamaya dahil edilmediği bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından;
Taraf vekillerinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesinin 27.01.2016 gün ve 2015/20458 Esas-2016/1342 Karar sayılı kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede;
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm Taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arsa niteliğindeki İzmir ili, Bornova ilçesi, Pınarbaşı mahallesi, 89 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarakdeğer biçilmesi yöntem itibariyle doğrudur. Ancak;
1)2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesine göre arsa niteliğindeki taşınmazlara değer biçilirken dava konusu taşınmaz ile emsalin zaruret olmadıkça yakın bölgelerde olması ve değerlendirme tarihine yakın satışların emsal alınması gerekir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda kıyas emsal olarak kabul edilen taşınmaz başka bir ilçede bulunduğundan yapılan karşılaştırma inandırıcı bulunmamıştır.
Dava konusu taşınmazın bulunduğu Bornova İlçesi, Pınarbaşı Mahallesinde benzer yüzölçümlü ve değerlendirme tarihine yakın zamanlarda emsal satışların bulunması doğaldır.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re’sen emsal celbi yoluna gidilmesi Taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle Emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar yada kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu Emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2)Davacı idare tarafından düzenlenen kıymet takdir raporunda taşınmaz üzerinde yapı ve ağaç bulunduğu tespit edildiği halde, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda gerekçesi açıklanmadan yapı ve ağaç bedelinin hesaplamaya dahil edilmemesi,
3) 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca dava dört ay içinde sonuçlandırılmadığından, Anayasa Mahkemesi’nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. bölüm kararı da göz önüne alınarak tespit edilen kamulaştırma bedelinedört ayın bitimi tarihi olan 21.06.2013 tarihinden itibaren karar tarihine kadar faiz yürütülmesi gerekirken, faize hükmedilmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K: nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcı ile karar düzeltme harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 02/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.