1. Anasayfa
  2. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 1996/1050 K: 1996/1129 T. 4.3.1996


Kamu orta malı niteliğindeki, mera olduğu belirlenen taşınmazın mera olarak sınırlandırılıp özel siciline yazılması gerekir.

Taraflar arasındaki tespite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm davalı Hazine tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü:

Kadastro sırasında 1, 116, 12 parsel sayılı 2716,51- 1754,53- 1538,65 metre kare yüzölçümündeki taşınmazlar ham toprak vasfı ile Hazine adına tespit edilmiştir. Askı ilan süresi içinde Köy Tüzel Kişiliği 116 parselin köy tarlası, 1 ve 12 parsellerin mera olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parsellerin mera vasfı ile Köy Tüzel Kişiliği adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.

Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve kararda yazılı gerekçelere göre, diğer temyiz itirazları yerinde değildir. REDDİNE,

Ancak, dava konusu taşınmazlardan 105 ada 16 no’lu parselin ham toprak niteliğiyle Hazine adına yapılan tespitine Hazinenin bir itirazının olmadığı gibi, davacı köy muhtarlığı da dava dilekçesinde taşınmazın mera olmayıp önceki sahipleri tarafından köye bağışlanan özel mülkleri olduğunu ileri sürmüştür. Bilgisine başvurulan tanık ve bilirkişiler taşınmazın öncesinin H. ormanlar yeri olarak bilindiğini, adı geçenlerce köye bağışlandığını ziraat edilmeyip hayvan otlatmak suretiyle zilyet edildiğini söylemişlerdir. Bu durumda mahkemece taşınmazın mera olduğu taraflarca iddia olunmadığına, hayvan otlatmak suretiyle sürdürülen zilyetliğin taşınmazın ekonomik amacına uygun iktisap sağlayıcı nitelikte bir zilyetlik olmadığı göz önünde bulundurularak davacı köyün, bu parselle ilgili davasının reddine ve taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemiş olması doğru olmadığı gibi, kabule göre de; kamu orta malı niteliğindeki meraların tescile tabi olmaması nedeniyle taşınmazların 3402 sayılı Kadastro Yasası’nın 16/B maddesi uyarınca mera niteliğiyle sınırlandırılıp özel siciline yazılmasına karar vermekle yetinilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere köy tüzel kişiliği adına tapuya tesciline karar verilmiş olması da doğru değildir.

Sonuç: Davalı Hazinenin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA, 4.3.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.