Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 2005/10986 K: 2005/535 T: 03.02.2005

Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı, davacı aynı haklara sahiptir. Bu nedenle davacının satış suretiyle paylaşma istemesi davalıların aynen paylaşma istemesine engel teşkil etmez.

Dava, bir adet taşınmazın paydaşlığının giderilmesine ilişkindir. Mahkemece aynen bölünmek suretiyle paydaşlığın giderilmesine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.

Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı, davacı aynı haklara sahiptir. Bu nedenle davacının satış suretiyle paylaşma istemesi davalıların aynen paylaşma istemesine engel teşkil etmez.

Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davalarında mahkemece malın aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilebilmesi için taşınmazın yüzölçümü, niteliği, pay ve paydaş sayısı ile imar mevzuatına göre aynen bölüşmenin mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir. Taşınmazın önemli ölçüde bir değer kaybına uğraması söz konusu ise aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilemez. Keza paydaşlar rıza göstermedikleri takdirde taşınmazın bir bölümü paylı bırakılamaz.

Aynen bölünerek paylaştırmanın (taksimin) mümkün olması durumunda bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para (ivaz) eklenerek denkleştirme sağlanır. Davada paydaşlar arasında anlaşma olmadıkça hakim kendiliğinden bazı taşınmazların bir kısım paydaşlara, kalanın diğer paydaşlara verilmesi şeklinde aynen bölünerek paylaştırmaya karar veremez.

Aynen bölünerek paylaştırma (taksim) halinde teknik bilirkişiye ifraz (taksim) projesi düzenlettirilerek bu projeye göre taşınmaz belediye veya mücavir alan hudutları içerisinde ise belediye encümeninden karar alınmak suretiyle belediyeden, belediye dışında ise İl İdare Kurulundan İmar Yasası ve Yönetmeliğine göre bölüşmenin (taksimin) mümkün olup olmadığı sorulur. İfraz projesinde kimlere nerelerin verileceği konusunda paydaşlar anlaşamazlar ise hakim huzurunda kura çekilerek belirlenir.

Onay makamından olumsuz cevap gelmesi halinde paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi gerekir.

Olayımızda; Teknik bilirkişilerce hazırlanan 20.10.2003 tarihli krokide B ile işaretli binanın ortadan bölünerek bir kısmının davalıya, bir kısmının davacıya isabet eden parsellerde kalmak suretiyle ne şekilde ifraz edileceği teknik olarak açıklanmadan ve İmar Kanunun 16. maddesi uyarınca ifraz krokisinin onaylandığına dair onay makamı olan belediye encümen kararı olmadan aynen bölünme kararı verilmesi hatalı olduğu gibi aynen bölünen yerlerin kime verileceği konusunda tarafların anlaşmaları sağlanmadığına göre kura çekmek suretiyle yer belirlenmesi gerekirken mahkemece re´sen taraflara verilecek yerlerin belirlenmesi de doğru değildir.

Mahkemece gerekirse teknik bilirkişilere bina da dikkate alınarak yeniden bir ifraz krokisi hazırlatılıp, bunun onay için belediye encümenine gönderilmesi ve ancak ifraz krokisi onaylanırsa aynen bölünme kararı verilebileceği ve yer konusunda taraflar anlaşamaz iseler kura çekilmek suretiyle yer belirleneceği hususları gözetilmek suretiyle bir karar vermek gerekirken, bunlarda yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.

Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın