1. Anasayfa
  2. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2012/3794 K: 2012/4295 T: 12.04.2012


Çekişmeli taşınmazın dayanağı olan idari işlemin idari yargıda iptal edilerek kesinleştiği, böylece taşınmaza ait sicil kaydının yolsuz tescil durumuna düştüğü sabittir. Öyleyse; sicil kaydının iptal edilerek önceki geometrik ve mülkiyet durumunun ihyasına verileceğinde kuşku yoktur. Ancak; böyle bir davayı açması gerekli olan kişinin imar öncesi taşınmazda mülkiyet sahibi olması icap eder.

Davacı Hazine, davalı S. Belediyesi’nin yapmış olduğu imar uygulaması neticesinde eski 5401 ada 2, yeni 5622 ada 7 nolu parselin S.Belediyesi ile dava dışı şahıslar adına tescil edildiğini, anılan imar parselinin geldisi olan 784 nolu parselin evveliyatının Hazine’ye ait olup, 3194 Sayılı Yasanın 11. maddesinde düzenlenen sebeplerle Belediyeye terkedildiği halde davalılar tarafından konut alanı olarak tescil edildiği gibi, fiilende tarımsal amaçlı olarak kullanıldığını ileri sürerek, 3194 Sayılı Yasanın 11/3. maddesi hükmü gereğince 5622 ada 7 nolu parselin davalı S. Belediyesi adına olan tapusunun iptali ile Hazine adına tesciline, bu mümkün olmaz ise tazminata karar verilmesini istemiştir.

Davalılar ile dahili davalı, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, dava konusu taşınmazın idari tasarrufla S. Belediyesi sınırlarından Çukurova Belediyesine dahil edildiği, S.Belediyesinin taraf sıfatı kalmadığı gerekçesiyle bu davalı yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına, diğer davalı ve dahili davalı yönünden eski hale ihya davasının kabulüne karar verilmiştir.

Karar, davacı vekili, davalı Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili ile dahili davalı S.Belediye Başkanlığı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.

Dava, tapu iptali-tescil olmazsa tazminat isteğine ilişkindir. Mahkemece, S.Belediyesi hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, diğer davalılar aleyhindeki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Çekişmeli taşınmazın dayanağı olan idari işlemin idari yargıda iptal edilerek kesinleştiği, böylece taşınmaza ait sicil kaydının TMK’nın 1025. maddesi hükmü gereğince yolsuz tescil durumuna düştüğü sabittir. Öyleyse; sicil kaydının iptal edilerek önceki geometrik ve mülkiyet durumunun ihyasına verileceğinde kuşku yoktur.

Ancak; böyle bir davayı açması gerekli olan kişinin imar öncesi taşınmazda mülkiyet sahibi olması icap eder.

Oysa; çekişmeli taşınmazın öncesini oluşturan 784 nolu parsel sayılı taşınmazın 3194 sayılı İmar Yasası’nın 17. maddesi uyarınca yoldan ihdas suretiyle S.Belediye’si adına sicil kaydı oluştuğuna göre taşınmazın üzerinde Hazine’nin mülkiyetten kaynaklı bir hakkının bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.

Kabule göre de; imar parselleri hakkında imarla oluşan sicil kayıtlarının iptaline karar verilmeksizin eski hale ihya kararı verilmiş olması doğru olmadığı gibi, ihyasına karar verilen 784 parsel sayılı taşınmazın 5622 ada 7 parsel sayılı imar çapının içinde kapsadığı bölüm belirlenip krokiye bağlanmadan, sadece anılan imar parseli içinde kaldığı belirlenerek infazda sorun çıkaracak biçimde karar verilmesi de isabetsizdir.