Hisseli taşınmaz üzerinde yapılacak inşaat için diğer hissedarlardan muvafakat alınmadığı hususu gözetilmeksizin, verilen muhtarlık izninin esas alınması suretiyle, davacının 3194 sayılı Yasa’nın 27. maddesi koşullarını sağladığının kabul edilemeyeceği hakkında.
Dava, … İli, … İlçesi, … Köyü, … Mahallesi, … Mevkii, 395 ve 397 sayılı parseller üzerinde yapılan inşaatın ruhsatsız olduğundan bahisle 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca yıktırılmasına ilişkin 15.01.2004 günlü, 2004/06 sayılı il idare kurulu kararının iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, davacının köy nüfusuna kayıtlı olduğu, köyde oturduğu ve uyuşmazlık konusu yapının da hayvancılık amaçlı olduğu anlaşıldığından, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 27. maddesi uyarınca ruhsat alınmasına gerek bulunmadığı ayrıca taşınmazın hisseli olmasının ve diğer hissedarların izninin alınmamış olmasının da 32. maddenin uygulanmasını gerektirmediği, bu durumda dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idarece temyiz edilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanunu’nun 27. maddesinde, belediye ve mücavir alanlar dışında köy nüfusuna kayıtlı ve köyde sürekli oturanların köy yerleşik alanları ve civarında ve mezralarda yaptıracağı konut, hayvancılık veya tarımsal amaçlı yapılar için inşaat ve iskan ruhsatının aranmayacağı, ancak yapının fen ve sağlık kurallarına uygun olması ve muhtarlıktan izin alınması gerektiği düzenlenmiştir.
Plansız Alanlar İmar Yönetmeliği’nin 4. maddesinin 30. bendinde; “Muhtarlık İzni”: Köy ve mezraların yerleşik alanı ve civarında, köy nüfusuna kayıtlı ve köyde sürekli oturanlarca, konut, hayvancılık veya tarımsal amaçlı yapı yapılabilmesi için ilgili köy ihtiyar heyetince verilen yazılı izin olarak tanımlanmıştır.
Köy yerleşik alanları ve civarında ve mezralarda yapılacak yapılar için aranan muhtarlık izninin salt köy ihtiyar heyetince verilen yazılı standart bir izin olarak değerlendirilmesi düşünülemez. Bu iznin verilmesi aşamasında bazı kriterlerin gözönünde bulundurulması gerektiği de açıktır.
Muhtarlık izninin belirtilen niteliği dava konusu olay ile birlikte değerlendirildiğinde, köy idaresince, tapu kayıtlarının esas alınması suretiyle izne konu taşınmazın hisseli olup olmadığı incelenerek, hisseli mülkiyet halinde ancak diğer hissedarların muvafakatten alındıktan sonra verilecek inşaat izninin hukuken geçerli bir muhtarlık izni olduğundan söz edilebilecektir.
Bu itibarla, hisseli taşınmaz üzerinde yapılacak inşaat için diğer hissedarlardan muvafakat alınmadığı hususu gözetilmeksizin verilen muhtarlık izninin esas alınması suretiyle davacının Yasa’nın 27. maddesi koşulları sağladığının kabulü mümkün olmadığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.