Dereden ihdas edilen taşınmazın 3194 sayılı Yasanın 11. maddesi hükmü uyarınca Maliye Bakanlığının onayı üzerine belediyeye devredilip, devredilmediği, yoldan ihdas edilen taşınmazın belediyeye ait kadastral parsel olarak düzenleme alanına dahil edilip edilmediği ve belediye adına parsel oluşturulup oluşturulmadığı hususlarının araştırılması
Dava, İzmir, Narlıdere, İlçesi, yol üstü mevkii, 6 pafta, 34 ada, 25,65 ve 66 parsel sayılı taşınmazların bulunduğu alanda 3194 sayılı Yasanın 18.maddesi uyarınca yapılan 2.12.1997 günlü, 576 sayılı belediye encümeni kararıyla kabul edilen parselasyon işlemi ve bu işleme yapılan itirazın reddine ilişkin 15.1.1998 günlü, 20 sayılı belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince dosyanın incelenmesinden, dava konusu parselasyon işleminden önce 102 m2 lik 25 sayılı parsel üzerindeki 3 katlı yapı ile 66 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 5 katlı yapının 65 sayılı parsele tecavüzlü olduğu %5,5 oranında düzenleme ortaklık payı alındıktan sonra söz konusu yapıların 1/1000 ölçekli imar planına uygun olarak oluşturulan imar parselleri içinde yasal zemine oturtulması, tecavüzlü durumların kurtarılması ve yapılaşmaya müsait imar parselleri oluşturulması amacıyla dava konusu parselasyon işleminin tesis edildiği, düzenleme ortaklık payı alındıktan sonra 96 m2 kalan 25 parsel sayılı taşınmaz için 198 m2 olarak oluşturulan 4 sayılı imar parselinin hisseli olarak,113m2 lik 66 sayılı parselden düzenleme ortaklık payı alındıktan sonra kalan 106 m2 için 224 m2 lik 5 sayılı parselin hisseli olarak, 214 m2 kalan 65 sayılı parselin 102 m2 sinin 5 sayılı imar parseline hisseli, 122 m2 sinin ise 14 sayılı parsele müstakil olarak tahsis edildiği anlaşıldığından dava konusu parselasyon işleminde mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar karar davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun Aynı Dilekçe ile Dava Açılacak Haller başlıklı 5.maddesinin 2.fıkrasında “Birden fazla şahsın müşterek dilekçe ile dava açabilmesi için davacıların hak veya menfaatlerinde iştirak bulunması ve davaya yol açan maddi olay veya hukuki sebeplerin aynı olması gerekir” hükmü yer almaktadır.
Bu durumda farklı kişilere ait olan 65,66 ve 25 sayılı parseller aynı parselasyon işlemine tabi tutulmuş olsalar bile her parselin durumunun parselasyon işlemi çerçevesinde diğer parsellerden bağımsız olarak değerlendirilerek uyuşmazlık konusu yapılması dolayısıyla her parsel için ayrı ayrı dava açılması gerekmektedir.
743 sayılı Türk Medeni Kanununun 636’ncı maddesinde sahipsiz yerlerde birikmek, dolmak ve kaymak veya umuma ait suların mecra veya seviyeleri değişmek gibi bir suretle teşekkül edip kendisinden istifade mümkün olan arazinin devletin mülkü olduğu hükmüne yer verilmiştir.
Bu hükme göre dereden ihdas edilen taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğu açıktır. Öte yandan, parselasyon işlemi sırasında imar planı ile öngörülmüş olan park, otopark, yeşil saha ve umumi hizmet alanlarının sağlanması için, düzenlemeye giren kadastro parsellerinin % 35’i oranındaki kısmının düzenleme ortaklık payı olarak bedelsiz alınması mümkündür. Ancak, kamu alanlarına ayrılan yerler miktarı düşüldükten sonra kalan miktarın parsel maliklerinden alınması gerekir.
3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca belediyenin bu usulle kendi adına parseller oluşturması ve şahıs arazilerinden daha fazla düzenleme ortaklık payı alması mümkün değildir.
Dosyada yeralan dağıtım cetvelinin incelenmesinden, yoldan ve dereden ihdas suretiyle parselleri oluşturulduğu, ancak bu parsellerin kime tahsis edildiği anlaşılamamıştır.
Bu durumda dereden ihdas edilen taşınmazın 3194 sayılı Yasanın 11. maddesi hükmü uyarınca Maliye Bakanlığının onayı üzerine belediyeye devredilip, devredilmediği, yoldan ihdas edilen taşınmazın belediyeye ait kadastral parsel olarak düzenleme alanına dahil edilip edilmediği ve belediye adına parsel oluşturulup oluşturulmadığı hususlarının araştırılması suretiyle İdare Mahkemesince yeniden bir karar verilmesi gerekeceğinden davanın reddi yolunda verilen kararda isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle İzmir 1. İdare Mahkemesinin 5.2.1999 günlü, E:1998/92, K:1999/22 sayılı kararının BOZULMASINA, 2.790.000.-lira karar harcı ile fazladan yatırılan 2.080.000 lira harcın temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 18.10.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.