Taşınmaz mala ait harca esas son beyan dönemi emlak vergisi değeri merciinden sorulmamış ve meşruhatlı davetiyede ödenmesi gereken dava harcı miktarı belirtilmemişse; usulüne uygun verilmiş, tarafları bağlayıcı bir kesin önelin varlığı kabul edilemez.
Taraflar arasındaki tespite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda; davanın reddine ilişkin verilen hüküm davacılar H. İ. ve arkadaşları vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Kadastro sırasında 298 ada 5 parsel sayılı 5016 metre kare yüzölçümündeki taşınmaz 1936/57 tahrir no’lu vergi kaydı, intikal, paylaşım, haricen satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle H.K: adına tespit edilmiştir. Askı ilan süresi içinde davacı H. İ. ve arkadaşları irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece davacılar tarafından kesin önel gereği dava harcı tamamlanmadığından davanın açılmamış sayılmasına taşınmazın tespit gibi davalı H.K: adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar H. İ. ve arkadaşları tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece dava konusu taşınmazın değeri üzerinden ödenmesi gereken dava harcı verilen kesin önel gereği ödenmediğinden bahisle davanın açılmamış sayılmasına ve taşınmazın tespit gibi davalı adına tesciline karar verilmiştir. Davacılar vekil ile temsil edildiği halde bir kısım davacıların vekaletnamelerinin dosya arasında olmadığı ve bu suretle vekaletnameleri bulunmayan davacılara konu ile ilgili meşruhatlı davetiyelerin tebliğ edilmediği, 3402 sayılı Kadastro Yasası’nın 36. maddesi uyarınca dava harcına esas alınması gereken taşınmaz mala ait son beyan dönemi emlak vergisi değerinin de merciinden sorulmadığı, bir kısım davacılar vekiline çıkartılan meşruhatlı davetiyeye ödenmesi gereken dava harcı miktarının belirtilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda kesin önelle ilgili ara kararının açıklık olmadığı bu nedenle usulüne uygun verilmiş, tarafları bağlayıcı nitelikte bir kesin önelin varlığını kabul etme olanağı yoktur.
Hal böyle olunca öncelikle, 3402 sayılı Yasa’nın 36. maddesi uyarınca dava konusu yapılan taşınmaza ait son beyan dönemi emlak vergisinin değeri merciinden sorulmalı, gerektiğinde emlak beyannamesinin onanlı örneği getirtilmeli, bildirilen emlak vergisi değeri üzerinden Harçlar Yasası uyarınca ödenmesi gereken harç miktarı belirlenmeli, emlak vergi beyannamesinin bulunmaması halinde komisyonca tespit edilecek taşınmaz değeri üzerinden dava harcı miktarı belirlendikten sonra mahkeme huzurunda bulunan davacı tarafa belirlenen harcın ödenmesi, duruşmada hazır bulunmayan davacılara ise aynı şekilde meşruhatlı davetiye tebliğ edilmeli ve verilecek uygun önel içerisinde harcın yatırılması için kesin önel verilmeli, verilen kesin önel içerisinde dava harcı yatırılmadığı takdirde; doğacak hukuki sonuçlar hazır bulunan tarafa bildirilmeli ve hazır bulunmayan tarafa da meşruhatlı davetiye yazılmalı, ondan sonra verilen kesin önel gereği dava harcı yatırılmadığı takdirde sonucuna göre karar verilmelidir.
Ayrıca aynı taşınmaz hakkında açılan başka davalar bulunduğu ve dava konusu taşınmazla ilgili kadastro tutanağının aslı dava dosyası arasında olmadığı, aynı taşınmaz hakkında açılan davalar HUMK:’nun 45. maddesi hükmü göz önünde bulundurularak birleştirilmeli, ondan sonra tarafların iddia ve savunmalarına göre gerekli deliller toplanıp değerlendirilmeli ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Sonuç: Davacılar vekilinin temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA, 25.11.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.