1. Anasayfa
  2. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 1995/239 K: 1995/405 T: 31.1.1995


Taraflar yeniden keşif isteğinde bulunmasalar bile, mahkemece; ikinci kez keşfe karar verilmesi durumunda, keşif giderinin, ileride haksız çıkacak tarafa yükletilmek üzere bütçedeki ödenekten karşılanması gerekir.

Taraflar arasındaki tespite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda; davanın reddine ilişkin verilen hüküm davacı M. tarafından süresi içinde temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Kadastro sırasında 7 parsel sayılı 376314 metre kare yüzölçümündeki taşınmaz davacı M. adına tespit edilmiştir.

Davalı Hazinenin dava konusu taşınmazın I. ve II. derece arkeolojik sit alanı içinde kaldığını ve bu gibi yerlerin zilyetlikle iktisabının olanaksız bulunduğunu ileri sürerek yaptığı itiraz kadastro komisyonu tarafından kabul edilmiştir. Davacı M. vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine, dava konusu parselin davalı Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı M. tarafından temyiz edilmiştir.

Mahkemece davacıya verilen kesin önel gereği keşif giderlerinin yatırılmadığı gerekçe gösterilerek ilk keşifte toplanan delillere göre hüküm kurulmuştur.

Bir davada yargılama giderlerinin ödenmesi veya verilen önel gereğinin yerine getirilmemesi halinde yapılması gereken işlemin nelerden ibaret olduğu 3402 sayılı Kadastro Yasası’nın 36 ve H.Y.U.Y.nın 163 ve 414. maddelerinde belirtilmiştir. Yargılama usulünde biri “yasal” diğeri hakim tarafından tanınan iki türlü önelin varlığı kabul edilmiş ve bu önellere uyulmaması durumunda doğacak hukuksal sonuçlar açıklanmıştır. Keşif yapılması amacıyla mahkemece, H.Y.U.Y.nın 163. maddesi uyarınca ilgili tarafa verilen kesin önele ilişkin ara kararında yapılması gereken işlerin nelerden ibaret olduğu tam bir açıklıkla eksiksiz olarak belirtilmeli, tanınan önel işin yapılması için yeterli ve elverişli olmalı, keşif giderlerinin (hakim ve mahkeme personelinin yol tazminatını, taşıt giderlerini, tanık ve bilirkişilerin ücretleri ile tebligat giderleri uzman bilirkişi giderlerini kapsayacak biçimde) ayrıntılı olarak ve yeterli miktarda saptanmalı, kesin önel gereğinin yerine getirilmemesi durumunda doğuracağı hukuki sonuçlar açıklanmalıdır.

Somut olayda daha önce yapılan keşiften önce sit alanı ile ilgili belge ve yazılar getirilmeden eksik araştırma sonucu işlem yapılmıştır.

Getirtilen yeni belgeler karşısında ikinci keşfin yapılması da zorunludur. Başka anlatımla davanın niteliği, iddianın ileri sürülüş biçimi itibariyle de uyuşmazlığın çözümü için keşif yapma zorunluluğu vardır. Ayrıca dava dilekçesinde tanık deliline dayanıldığına göre davacıdan tanık listesi istenmeli, tanıkları ile tespit tutanağı bilirkişiler de keşif yerine çağrılarak dinlenmelidir. Mahkemece ikinci kez keşif yapma zorunluluğu nazara alınarak keşif kararı verildiğine göre keşif giderlerinin ileride haksız çıkacak taraftan tahsil edilmek üzere Hazine ödeneğinden karşılanması gerekir. Eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması doğru değildir.

Sonuç: Davacı M.’nin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA, 31.1.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.