1. Anasayfa
  2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 2004/5589 K: 2004/6528 T: 8.10.2004


Dava konusu taşınmaz yol ve meydan niteliğinde bir yerdir. Kamu malı olan bir yerin zilyetlikle iktisabı mümkün değildir. Davanın reddine karar vermek gerekirken kabulü isabetsizdir. 

M. ile Hazine ve Çavak Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kabulüne dair Mersin 2. Asliye Hukuk Hakimliği’nden verilen 13.05.2004 gün ve 1203/183 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Davacı vekilleri, dava dilekçesinde mevkii ve hudutları yazılı, 1968 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tespit dışı bırakılan dava konusu yere müvekkilerinin 25 yılı aşkın süredir zilyet bulunduğunu açıklayarak taşınmazın davacı adına tapuya tescilini istemişlerdir.

Davalı Hazine vekili, dava konusu taşınmazın yol ve meydan niteliğinde bulunduğunu, bu nedenle tescile tabi olamayacağını, daha önce kendilerinin bu yerle ilgili tescil isteklerinin kadastro müdürlüğünce reddedildiğini savunmuştur.

Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava konusu taşınmaz kadastro çalışmaları sırasında 1249, 1248, 1250, 1233, 1235 parseller arasında paftasında yol olarak bırakılan bir yerdir. Davalı Hazine’nin bu yerin ihdasen tesciline ilişkin taleplerine karşı, kadastro müdürlüğü 10.09.2001 tarih 1894 sayılı yazısında; dava konusu yerin yol ve meydan niteliğinde olduğunu bildirerek Hazine adına tescilinin yapılamayacağını bildirmiştir. Bu cevaptan da anlaşılacağı gibi; dava konusu taşınmaz kadastro çalışmaları sırasında yol ve meydan niteliği ile paftasında gösterilen bir yerdir. Bu durum, fen memuru bilirkişi M.G.’nin 16.05.2002 tarihli raporunda ve paftasında net bir biçimde belirlidir. Davacı şahitlerinden A. ve M.S., dava konusu taşınmazın önceleri mera olduğunu, şahitlerden Z.; bir kısım köylünün dava konusu yerde Hazine’nin, bazılarının da köyün hakkı olduğunu söylediklerini ifade etmiştir.

Dava konusu taşınmaz kadastro müdürlüğünün Hazine’ye hitaben yazmış olduğu cevabı yazıdan ve orijinal paftasından anlaşılacağı gibi, yol ve meydan niteliğinde bir yerdir. Böyle bir yer 3402 Sayılı Kanunun 16/A maddesine göre kamu mallarındandır. Böyle bir yerin zilyetlikle iktisabı mümkün değildir. Dava konusu taşınmazın belirlenen niteliği karşısında davanın reddine karar vermek gerekirken kabulüne karar verilmiş olması doğru olmamıştır.

Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile eksik incelemeye dayalı, usul ve yasaya aykırı hükmün HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.10.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.