1. Anasayfa
  2. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 1996/3896 K: 1996/4122 T: 23.9.1996


Zilyetlik; tespit tarihine kadar çekişmesiz, aralıksız ve malik sıfatıyla 20 yılı aşan bir süre devam ettiyse, bu durumu ispat eden zilyet, tarım arazisi içindeki taşınmazı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak iktisap edebilir.

Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm davalı Hazine tarafından süresi içinde temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR: Kadastro sırasında 102 ada 78 parsel sayılı 7600 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle M… A… adına tesbit edilmiştir. Askı ilan süresi içinde M… A… taşınmazın yüzölçümünün 14.000 metrekare olması gerektiğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne ve dava konusu 102 ada 78 parselin 14.000 metrekare yüzölçümü ile davacı M… A… adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.

Çekişmeli 72 nolu parselin uzman bilirkişi R… Ö… tarafından düzenlenen 17.5.1995 günlü krokide gösterilen bölümün tarım arazisi olduğu davacı tarafından taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tesbit tarihine kadar çekişmesiz, aralıksız ve malik sıfatıyla 20 yılı aşan bir süre devam ettiği, 3402 sayılı Kadastro Yasası’nın 14. maddesinde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile mülk edinme koşullarının gerçekleştiği mahkemece yerinde yapılan keşif, uygulama, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları, düzenlenen teknik bilirkişi raporu ile belirlenmiştir. Delillerin takdiri mahkemeye ait olup takdirde de bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenlerle ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. REDDİNE,

Ancak, 3402 sayılı Yasanın 30/2 maddesi gereğince mahkeme kararı kadastro paftasında değişikliği gerektiriyorsa bu değişikliği gösteren ve mahkemece tasdiki gereken haritanın ilama eklenmesi gerekirken davacıya ait ve çekişmesiz olan 78 parsel de dahil olmak üzere davacının kullandığı alanın 14.000 metrekare olduğu belirtildiği ve davacının 78 nolu parselin yüzölçümü kadastro tutanağına göre 7600 metrekare olduğu halde çekişmeli yerden davacı adına tescil edilecek bölümün miktarının krokide işaretlenerek gösterilmemiş olması isabetsizdir.

SONUÇ: Hazinenin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (BOZULMASINA) 23.9.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.