Komşu parsellere ait vergi kayıtları, uyuşmazlık konusu taşınmazı harman yeri olarak okuduğu takdirde, bu olgunun aksi yönündeki tanık ve bilirkişi ifadeleri hukuken bir değer taşımaz. Kamu orta malı niteliğindeki genel harman yeri kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile kazanılamaz.
Taraflar arasındaki kadastro tesbitinden doğan, dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
KARAR: Kadastro sırasında 1604 parsel sayılı 6700 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 1605 sayılı parsele uygulanan 288 tahrir numaralı vergi kaydı miktar fazlası harman yeri olarak sınırlandırılmıştır. İtirazı komisyonca reddedilen M…, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve paylaşmaya dayanarak dava açmıştır. Yargılama sırasında D…, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve satın almaya dayanarak davaya katılmıştır. Mahkemece, yapılan yargılama sonunda çekişmeli parselin müdahil D… adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu parseli çevreleyen komşu parsellerin dayanakları olan vergi kayıtları çekişmeli parsel yönünü harman yeri okuduğu gibi 1614 parsel sayılı taşınmaz da genel harman yeri olarak sınırlandırılmıştır. Vergi kayıtları eylemli durumu açıkça doğrulamaktadır. Resmi kayıtlara aykırı düşen bilirkişi ve tanık sözlerine değer verilemez. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 18/2. maddesi gereğince kamu orta malı niteliğinde bulunan genel harman yerinin zilyetlikle kazanılması da mümkün değildir.
SONUÇ: Bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğundan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 6.2.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.