Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1995/3311 E: 1995/3969 T: 29.5.1995

Buzağlık sınır, değişebilir nitelikte olduğundan kayıt kapsamı, miktarına değer verilerek belirlenmelidir. Bu itibarla, davalılara tapu kaydı kadar yer verilmesi gerekirken, mülkiyet belgesi niteliğinde olmayan ve tapu kaydından sonra ihdas edilip miktarı daha çok olan vergi kaydına dayanılarak hüküm tesisi isabetsizdir.

Taraflar arasındaki kadastro tesbitinden doğan, dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:

KARAR: Yargıtay bozma ilamında özetle; “Dava konusu taşınmaza uygulanan tapu hududunda buzağlık okuduğu, komşu 528 parsel dayanağı tapu kaydının da batısı buzağlık gösterildiği, böylece her iki tapu kaydının birbirini doğruladığı anlaşıldığından, güneyde buzağlık olduğunun kabulünün zorunlu olup, bu sınırın değişken nitelik taşıdığı ve kaydın miktarına değer verilmek gerektiği, davalı yanın dayandığı tapu kaydının sabit sınırlardan ölçülerek kayıt kapsamının saptanması, geri kalan bölümün ise mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne ve çekişmeli taşınmazın A 23, 500 metrekarelik bölümünün mera olarak sınırlandırılmasına, kalan 20, 500 metrekarelik bölümün ise payları oranında davalılar adlarına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine ile katılan davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.

1 – Dosya içeriğinde, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalıların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının (REDDİNE).

2 – Hazinenin temyizine gelince; mahkemece bozmaya uyulduğu halde, bozma gereği yerine getirilmemiştir. Yargıtay bozma ilamına uyulmakla taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın yerine getirilmesi gerekir. Hükmüne uyulan bozma ilamında; “Davacının dayanağını oluşturan tapu kaydı sınırında buzağlık okumaktadır. Komşu 528 sayılı parsele revizyon gören tapu kaydı da, batı yönünü buzağlık olarak göstermektedir. Her iki tapu kaydı birbirini doğruladığına göre, güneyde buzağlık bulunduğunun kabulü zorunludur. Buzağlık sınır değişebilir nitelikte olup, buzağlığın zilyetlikle iktisabı mümkün değildir. Değişebilir sınırlı kayıtların kapsamının miktarına değer verilerek belirlenmesi gerekir. Hal böyle olunca, davalıların dayandıkları tapu kaydının sabit sınırlarla bağlantısı kesilmeksizin ve miktarına değer verilerek kapsamı belirlenmeli, kayıt kapsamında kalan bölümün payları oranında davalılar adlarına tesciline, geri kalan bölümün ise mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmesi” gerektiğine işaret olunmuştur. Bu durumda; davalılara tapu kaydı miktarı kadar yer verilebilir.

SONUÇ: Mahkemece mülkiyet belgesi olmayan ve tapu kaydından sonra ihdas edilip miktarı daha çok olan vergi kaydına değer verilerek hüküm kurulması isabetsiz, temyiz itirazlarının bu nedenle kabulüyle hükmün (BOZULMASINA), 29.5.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın