1. Anasayfa
  2. Yargıtay 7. Hukuk Dairesi

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 1994/3878 K: 1995/4010 T: 11.4.1995


Kadastro hakimi, tespit günündeki hukuksal duruma göre uyuşmazlığı çözümlemekle yetkili ve görevlidir. Tespitten sonra, çekişmeli taşınmaz imar planı kapsamına alınsa bile bu husus davacı yararına hukuki bir sonuç doğurmaz.

Taraflar arasındaki kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle, duruşma için belli edilen 11.4.1995 gün ve saatte temyiz eden Hazine vekili Avukat F… T:.. ile M… K: .. Y… vekili Avukat H… Ö… geldiler. Huzurlarıyla duruşmaya başlandı. Hazır bulunan tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Sonradan tetkik hakiminin raporu ve kağıtları okundu. İş incelendi, gereği görüşüldü:

K: Kadastro sırasında 957 parsel sayılı 20410 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz dava dışı 792 sayılı parsele uygulanan tapu kaydı yüzölçümü fazlası olduğundan söz edilerek Hazine adına tesbit edilmiştir. İtirazı komisyonca reddedilen M… K: .. Y… 792 sayılı parsele uygulanan tapu kaydına, satın almaya, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece davanın kısmen kabul ve kısmen reddine, dava konusu parselin haritasında (A) harfiyle gösterilen 1394 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davacı, (B) harfiyle gösterilen 19016 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davalı Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.

1 – Davalı Hazinenin temyizi uzman bilirkişi tarafından düzenlenen haritada (A) harfiyle işaretli davacı taraf adına tescile karar verilen 1394 metrekare yüzölçümündeki kesimle ilgili hükme yöneliktir. Bu bölümün davacı tarafın dayandığı dava dışı 792 parsel sayılı taşınmaza revizyon gören tapu kaydının yüzölçümüyle kapsamında kaldığı mahkemece yapılan keşif, uygulama toplanıp değerlendirilen delillerle belirlenmiştir. Bu nedenler ve hükümde gösterilen diğer gerekçelere göre Hazinenin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile aleyhindeki hükmün (ONANMASINA), harç alınmasına yer olmadığına,

2 – Davacı tarafın temyizi aynı haritada (B) harfiyle işaretli davalı Hazine adına tescile karar verilen 19016 metrekare yüzölçümündeki bölüm hakkında oluşturulan hükme ilişkindir. Mahkemece bu bölümün imar planı kapsamında kaldığı, ihya yoluyla kazanılamayacağı gerekçe gösterilerek hüküm kurulmuştur. Temyize konu kesimin davacı tarafın dayandığı tapu kaydının miktar fazlasından oluştuğu tesbit gününde davacı taraf yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunun 17. maddesi aracılığıyla aynı Yasanın 14. maddesi hükmünde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği, toplanıp değerlendirilen delillerle belirlenmiştir. Gerçekten dava konusu taşınmazın tesbiti 8.2.1984 gününde yapılmış, çekişmeli taşınmaz ise tesbit gününden sonra 27.7.1984 gününde imar planı kapsamına alınmıştır. Kadastro hakimi kural olarak tesbit günündeki hukuksal duruma göre uyuşmazlığı çözümlemekle yükümlüdür. Tesbit gününden sonra taşınmazın imar planı kapsamına alınmış olması sonucu etkilemez. Öte yandan 11.4.1994 günlü uzman bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda dava konusu taşınmaz ile Çoruh çayı arasında 3 metrelik kot farkı bulunduğu çaydan taşınmaz kazanılmasının olanak dışı olduğu da belirlenmiştir. Öyle ise bu olgular dikkate alınarak 957 parsel sayılı taşınmazın davacı tarafça temyize konu edilen ve haritasında (B) harfiyle işaretli 19016 metrekarelik yüzölçümündeki bölümünün de davacı taraf adına tesciline karar verilmesi gerekir.

SONUÇ: Mahkemece delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davacı tarafın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile bu kesimle ilgili oluşturulan hükmün (BOZULMASINA), Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı taraf yararına takdir edilen 750 000 lira ücreti vekaletin davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine 11.4.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.