Taşınmazın bölgede yapılan ve kesinleşen orman sınırlandırması dışında kalması halinde, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinmeyi sağlayan 20 yıllık sürenin başlangıcında orman sınırlandırmasının kesinleştiği gün esas alınmalıdır.
Taraflar arasındaki kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin yasal süresinde olduğu anlaşıldı, tetkik raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
K: Kadastro sırasında; temyiz konusu 1010 parsel sayılı, 6900 m². yüzölçümündeki taşınmaz, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğundan sözedilerek davacı Hazine adına tesbit edilmiştir. Davalı A…’in kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı itirazının komisyonca kabulüne, tesbitin iptali ile taşınmazın A… adına tesbitine karar verilmiştir. Davacı Hazine, tesbit nedenine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine, taşınmazın davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmaz üzerinde, tesbit gününde davalı taraf yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçe gösterilerek hüküm kurulmuş ise de çekişmeli parsele bitişik dava dışı 1009 ve 1032 sayılı parsellere uygulanan kayıtlarda çekişmeli parselin bulunduğu kısım orman olarak gösterilmiştir. Eylemli durumda da çevrede orman bulunmaktadır. Bu durumda kayıtların oluştuğu gün itibariyle çekişmeli parselin orman sayılan yerlerden olduğunun kabulü zorunludur. Her ne kadar, taşınmazın bulunduğu yörede 1977 yılında orman kadastrosu yapılmış, kadastro 1980 yılında kesinleşmiş ve taşınmaz orman sınırının dışında bırakılmış ise de, taşınmazın orman kadastrosunun kesinleştiği 1980 yılına kadar hukuksal açıdan orman olduğunun kabulü gerekir. Ormanlar üzerinde sürdürülen zilyetlik hukukça değer taşımaz. Taşınmazın orman sınırları dışında bırakıldığı tarihten tesbit gününe kadar 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresi de geçmemiştir.
SONUÇ: Mahkemece bu yönler gözönünde tutularak taşınmazın Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken değerlendirmede yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, Hazinenin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 26.9.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.