Taşınmazı, önceki zilyedi olan kaçak ve yitik kişiden aldığını iddia eden kimse, bu satın alma iddiasını muvazaadan ari yazılı bir belge ile kanıtlamalıdır.
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı, tetkik raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
K: Kadastro sırasında; 307 parsel sayılı, 1310 m². yüzölçümündeki taşınmaz, vergi kaydına dayanılarak Hazine adına tesbit edilmiştir. İtirazı, komisyonca reddedilen C… satış yoluyla gelen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece; davanın reddine, taşınmazın davalı Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı C… tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmazın; kaçak ve yitik kişilerden kanunları uyarınca Hazineye kalan yerlerden olduğu, mahkemece yapılan keşif, toplanıp değerlendirilen delillerle belirlenmiştir. Taşınmazın önceki zilyedi olan kaçak ve yitik kişinin taşınmazı başka bir şahsa sattığı, onun da taşınmazda uzun süre zilyet olduktan sonra zilyetliği davacı tarafa devir ettiğini ileri sürmüş ise de, kaçak ve yitik kişiden satın
alma iddiası muvazaadan ari yazılı bir belge ile kanıtlanamamıştır. Mahkemece bu yönler gözönünde tutularak yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
SONUÇ: Bu nedenlerle, davacı tarafın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün (ONANMASINA), peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye 11.150 liranın davacıdan alınmasına, 19.10.1993 gününde oybirliği ile karar verildi.