1. Anasayfa
  2. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 1994/5134 K: 1994/6691 T: 15.9.1994


Kadastro mahkemesi, taşınmaz mal mülkiyetine ve sınırlı ayni haklara, tapuya tescil veya şerh edilecek veyahut beyanlar hanesinde gösterilecek sair haklara ilişkin işlere bakmakla görevlidir. Her ne kadar, Anayasa Mahkemesi, beyanlar hanesinde gösterilecek şerhle ilgili 2924 sayılı Yasa’nın değişik 11/2. maddesini iptal etmiş ise de, Hazine şerhle ilgili dava açmamış, çekişme, iki şahıs arasındaki zilyetlik şerhi ile ilgili olduğuna göre, uyuşmazlığın, işin esasının incelenerek sonuçlandırılması gerekirken, husumet yönünden reddedilmesi isabetsizdir.

Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda, davanın reddine ilişkin verilen hüküm davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K: Kadastro sırasında; 1507 parsel sayılı, 420 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 1983 yılında orman rejimi dışına çıkarıldığından ve halen Hazine adına kayıtlı bulunduğundan 1983 yılından beri M… kullanımında olduğu belirtilmek sureti ile Hazine adına tesbit edilmiştir. Askı ilan süresi içinde O…, M…’yı davalı göstererek taşınmazın kendi kullanımında olduğunu, bu nedenle M… kullanımındadır, ibaresinin iptali ile kendi kullanımında olduğunun tesbiti için mahkeme, davacıdan Hazineyi davaya dahil etmesini istemesi ve 22.2.1993 tarihli dilekçe ile Hazine davaya dahil edilmiştir. Mahkemece, M… hakkında açılan davanın husumet nedeni ile reddine, Hazine hakkında açılan davanın ise askı ilan süresi geçtikten sonra açıldığından mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

1- Çekişmeli taşınmaz Orman rejimi dışına çıkartılan yerlerden olması nedeniyle Maliye Hazinesi adına tesbit edilmiştir. Dava 2924 sayılı Yasanın değişik 11. maddesinin 3. fıkrasındaki beyanlar hanesinde gösterilecek zilyetlik şerhi ile ilgilidir. Her ne kadar sözkonusu yasa hükmü Anayasa Mahkemesi’nin 30.3.1993 gün ve 1992/48-14 sayılı kararı ile iptal edilmiş ise de, mahkemece Hazinenin davaya dahil edildiği tarihte 3402 sayılı Kadastro Yasasının 12. maddesinde gösterilen otuz günlük dava açma süresi geçmiştir. Hal böyle olunca Hazine aleyhindeki davanın görev yönünden reddedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacı Hazine aleyhindeki temyiz itirazlarının reddi ile hükmün bu bölümünün (ONANMASINA).

2- Davacının davalı M… aleyhindeki temyiz itirazlarına gelince; davacı çekişmeli parselin beyanlar hanesinde davalı M…’nın zilyet olduğu konusundaki şerhin iptali ile kendisinin zilyet olduğunun şerh verilmesini istemiş askı ilan süresi içinde M…’ya husumet yönelterek dava açmıştır. 3402 sayılı Kadastro Yasasının 25/1. maddesine göre, Kadastro Mahkemesi; taşınmaz mal mülkiyetine ve sınırlı ayni haklara, tapuya tescil veya şerh edilecek veyahut beyanlar hanesinde gösterilecek sair haklara ilişkin işlere bakmakla görevlidir. Her ne kadar Anayasa Mahkemesi’nin beyanlar hanesinde gösterilecek şerhle ilgili 2924 sayılı Yasanın değişik 11/2. maddesi iptal etmiş ise de, Hazine şerhle ilgili dava açmamış çekişme iki şahıs arasındaki, zilyetlik şerhi ile ilgili olarak açıldığına göre uyuşmazlığın buna göre çözümlenmesi gerektiğinden işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken husumet yönünden reddedilmesi isabetsizdir.

SONUÇ: Davacı O…’ın temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile açıklanan nedenlerden ötürü hükmün 2 nolu bende hasren (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene geri verilmesine, 15.9.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.