Tespitin 3402 sayılı kadastro kanunu’nun 5. Maddesi hükmü uyarınca malik hanesinin açık bırakılarak yapılmadığı, aynı yasanın 30. Maddesinin bu nedenle uygulama olanağının bulunmadığı dikkate alınarak davanın reddedilen bölümlerinin tespit gibi davalı hazine adına tescile karar verilmesi gerekirken işaretli bölümlerin haritasında gösterildiği gibi çayır ve mera niteliği ile sınırlandırılmasına karar verilmesi isabetsizdir.
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay’ca incelenmesi tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi. Dosyadaki belgeler okundu. Tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi, gereği görüşüldü:
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan araştırma ve soruşturmaya, toplanıp değerlendirilen delillere ve dosya içeriğine göre davalı Hazinenin temyizine konu 106 ada 24 parsel sayılı taşınmazın davacılar adına tescile karar verilen bölümleri üzerinde tespit gününde adlarına tescile karar verilen zilyetleri yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi hükmünde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği, mahkemece yapılan keşif, uygulama, toplanıp değerlendirilen delillerle belirlenmiştir. Bu nedenler ve hükümde gösterilen diğer gerekçelere göre davalı Hazinenin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ne var ki dava konusu taşınmaz kadastro sırasında ham toprak niteliği ile davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Tespitin 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 5. maddesi hükmü uyarınca malik hanesinin açık bırakılarak yapılmadığı somut olayda aynı yasanın 30. maddesinin bu nedenle uygulama olanağının bulunmadığı dikkate alınarak davanın reddedilen bölümlerinin tespit gibi davalı hazine adına tescile karar verilmesi gerekirken haritasında A harfi ile işaretli bölümün çayır niteliği ile (E), (F), (G) harfleri ile gösterilen bölümlerin 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 16/B maddesi hükmü uyarınca mera niteliği ile sınırlandırılmasına karar verilmesi isabetsiz;
Davalı hazinenin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde ise de yanılgının düzeltilmesi yargılamanın tekrarını gerektirmediğinden hükmün 3 ve 4 numaralı betlerinin hüküm yerinde çıkarılmasına, yerine “106 ada 24 parsel sayılı taşınmazın (A), (E), (F) ve (G) harfleri ile işaretli bölümlerinin tesbit gibi davalı Hazine adına tesciline” sözlerinin yazılmasına hükmün düzeltilen bu şekli ile ONANMASINA, 9.3.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.