Kamulaştırma bedelinin tesbiti ve bedele ilişkin uyuşmazlıkların adli yargıda çözümlenmesi gerekmekte ise de kıymet takdir komisyonunun oluşumuna ilişkin uyuşmazlıkların idari yargının görevine girdiği.
Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbiri bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
Dava, Gaziantep, Akyol Mahallesi, … parsel sayılı … m2 alanlı taşınmazın belediyeye ait olan … m2 hissesinin diğer hissedarlara satışına ilişkin sayılı belediye encümeni kararını içeren
6.8.1992 günlü, 675/1991-19623 sayılı tebligat işleminin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; dosyanın incelenmesinden, davalı
belediyenin hissedar olduğu taşınmazda, belediyenin hissesini hissedarlardan biri almaktan kaçındığında, diğer hissedarlara hissenin tamamının satılacağına ilişkin encümen kararının davacıya noter kanalıyla tebliğ edildiği, tebligat belgesinde encümen kararının tarih, sayısı ve kararın içeriğinin açıkça belirtildiği, 3194 sayılı İmar Kanununun 17.maddesi uyarınca bedel takdiri ve bedele itirazda 2942 sayılı
Kamulaştırma Kanununun ilgili hükümlerinin uygulanması gerekeceğinin tartışmasız olduğu ancak, davacı tarafından bedelin takdir edildiği günün bildirilmemesi nedeniyle zarara uğranıldığı yolunda herhangi bir iddia ileri sürülmemiş olması karşısında yalnızca bu eksikliğin işlemi sakatlamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanunu’nun 17.maddesinde,”…belediye…ile şüyulu olan müstakil inşaat yapmaya elverişli bulunan imar parsellerinde belediyenin hissesini parselin diğer hissedarlarına bedel takdiri suretiyle satmaya, ilgililer satın almaktan imtina ederse şuyuun izalesi suretiyle sattırmaya yetkili” olduğu ve bu maddeye göre bedel takdirleri ve bu bedele itiraz şekillerinin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümlerine göre yapılacağı kurala bağlanmıştır.
Bedelin tespiti ve bu bedele itirazların adli yargıda çözümlenmesi gerekmekte ise de takdir komisyonunun oluşumuna ilişkin uyuşmazlıkların çözümü idari yargının görevine girmektedir.
Öte yandan 2942 sayılı Yasanın 10.maddesinde de, İlçe takdir komisyonunun ilçe idare kurulunca; mal müdürlüğü memurlarından, resmi kuruluşların ziraat mühendislerinden, yoksa ziraat teknisyenlerinden ilçedeki fen adamları, temin edilememesi halinde o ilçenin bağlı bulunduğu ildeki fen adamları arasından birer asıl ve birer yedek olmak üzere üç asıl ve üç yedek üye ile ilçe belediye encümenince taşınmaz mal sahipleri arasından iki asıl, iki yedek üye olmak üzere seçileceği kuralı yer almaktadır.
Dosyadaki bilgi ve belgeler yukarıda anılan yasa maddeleri ile birlikte değerlendirildiğinde, dosyada mevcut tarihsiz kıymet takdiri raporunda, kıymet takdir komisyonunun kimlerden oluştuğu belli olmadığı gibi, sözkonusu raporda taşınmazın m2’sinin 800.000.-lira olarak tesbit edilmiş olmasına rağmen dava konusu belediye encümeni kararı ile belediyeye ait hissenin m2’si 825.000.-liradan satışına karar verildiği anlaşıldığından bu hususlar araştırılmaksızın davanın reddi yolunda verilen mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Bu durumda mahkemece belirtilen hususlar araştırılmak suretiyle oluşacak sonuca göre yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle Gaziantep İdare Mahkemesinin 17.12.1993 günlü, 1993/1003 sayılı kararının bozulmasına karar verildi.