1. Anasayfa
  2. Danıştay İDDK Kararları

Danıştay İDDK E: 1989/18 K: 1988/162 T: 03/03/1989


İdarece kamulaştırma kararının dayanağı olarak gösterilen planın, kamulaştırma kararı ile birlikte dava konusu edilebileceği.

Muğla-Sarıgerme Turizm sınırları içinde bulunan taşınmazın kamulaştırılmasına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanlığı işlemi ile bu işlemin dayanağı olan düzenleyici işlemlerin iptali istemiyle açılan davada İdare Mahkemesince, 2634 sayılı Turizm Teşvik Kanununun 8.maddesi uyarınca turizm alanlarında kalan taşınmazların kamulaştırılmasına ilişkin

işlemlere karşı idari yargıda dava açma olanağı bulunmadığından, davanın bu bölümünün incelenmeksizin reddine, davanın 1/5000 ölçekli nazım imar planına yönelik bölümünün ise, nazım imar planlarının, uygulama planlarının yapımına esas olmak üzere hazırlanan planlar olduğu, davacının menfaatini doğrudan ihlal etmediği nedeniyle ehliyet yönünden reddine karar verilmiştir.

Temyiz incelemesi sonucu Danıştay 6. Dairesisince … sayılı kararla, olay tarihinde yetkili bulunan Turizm İşleri Yüksek Koordinasyon Kurulu tarafından kabul edilip, 6.9.1982 günlü 17804 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak kesinleşen Muğla-Sarıgerme Turizm Alanı sınırları içinde kalan taşınmazın 29.6.1984 gününde Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca onaylanan, yöreyle ilgili 1/5000 ölçekli plan uyarınca kamulaştırıldığı ve arazinin kullanılış biçimi ile ilgili kararları içeren bu planın iptalini istemekte davacının menfaatinin bulunduğu ayrıca dava dilekçesinde kamulaştırma işlemi ve bunun dayanağı olan düzenleyici işlemlerin iptali istendiğinden imar planının yanısıra yörenin Turizm Alanı olarak belirlenmesine ilişkin işlemlerin de dava konusu edildiği belirtilerek, davanın, yörenin Turizm Alanı olarak belirlenmesine ilişkin işlem ile imar planına yönelik bölümünün sonuçlandırılmasından sonra kamulaştırmaya yönelik bölümü hakkında karar verilmesi gerektiği belirtilerek ve dava konusu plan yönünden Bayındırlık ve İskan Bakanlığı da davalı konumuna alınarak yeniden inceleme yapılmak üzere, İdare Mahkemesi kararı bozulmuştur.

İdare Mahkemesi, Danıştay 6. Dairesisinin bozma kararına uymayarak, dava açıldığı tarihte, taşınmazın Turizm Alanı içinde kaldığı bilinmesine rağmen davacı tarafın vermiş olduğu dilekçelerde yörenin Turizm alanı olarak belirlenmesine ilişkin işlemin dava konusu edildiğine ilişkin herhangi bir ifadeye yer verilmediği, yargı yerinin de davacı yerine geçerek işlemin dayanağı düzenleyici işlemin var olup olmadığı ya da işlemle ilgileri konusunda yoruma ve varsayımlara dayanarak tespit yapmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle, ilk kararında ısrar etmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinden, Kültür ve Turizm Bakanlığı oluru ile kamulaştırma çalışmalarına başlanıldığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı adına, Köyceğiz Kaymakamlığınca 2.5.1986 tarihinde davacıya noter aracılığı ile tebliğ edilen kamulaştırma kararında, taşınmazın 2992 sayılı Kanun uyarınca kamulaştırılmasının kararlaştırıldığı, durumun anılan Kanunun 13.maddesi uyarınca duyurulduğu ve 14.maddesi uyarınca dava açılabileceğinin hatırlatıldığı, kamulaştırma kararı ekinde gönderi len makam onayında da kamulaştırmanın sebebinin “Sarıgerme- Turizm Alanı içinde bulunan taşınmazların mülkiyet bütünlüğünü sağlamak” olarak ifade edildiği anlaşılmaktadır.

Davacı, bu tebligat üzerine kamulaştırma işlemi ile bu işleme dayanak oluşturan düzenleyici işlem ve planın iptali istemiyle dava açmıştır. İdare savunmalarında, kamulaştırılan taşınmazın 6.9.1982 günlü 17804 sayılı Resmi Gazetede ilan edilen Muğla-Sarıgerme Turizm Alanı içinde kaldığı, Turizm Alanına ait 1/5000 ölçekli imar planının 29.6.1984 tarihinde Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca onaylanarak yürürlüğe girdiği kamulaştırma işleminin bu plana göre yapıldığı ve ayrıca kamu yararı kararı alınmasına gerek olmadığı belirtilmektedir.

Bu hale göre davada, Kültür ve Turizm Bakanlığının kamulaştırma işlemi ile birlikte bu işlemin dayanağı işlemlerin ne olduğu bilinmekte ve İdare Mahkemesinin, ısrar kararında belirttiği “davacı taraf yerine geçerek yoruma ve varsayımlara dayalı tespit yapması” durumu bulunmamaktadır.

Dava konusu edilen kamulaştırma kararının dayanağı bizzat davalı idare tarafından da 29.6.1984 günlü plan olarak ifade edildiğinden ve kamulaştırma işleminin bu plana dayandığı anlaşıldığından, kamulaştırma kararı ile birlikte iptali istenilen plan ile davacının menfaat alakasının bulunduğunda kuşku yoktur. Açıklanan nedenlerle davacının temyiz isteminin kabulü ile İdare mahkemesi ısrar kararının, Danıştay 6. Dairesisinin bozma kararı doğrultusunda bozulmasına karar verildi.