Bir taşınmazın 5-6 yıl veya birkaç yıl ekilip sürülmemesi ve ulaşım güçlüğü olması onun terk edildiği anlamına gelmez.
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Enver tarafından istenilmekle temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla dosya incelendi, dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında 101 ada 91 parsel sayılı 2915.50 m2 yüzölçümündeki taşınmaz zilyetliğe dayanılarak Enver adına tespit edilmiştir. Hazine taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, mera olduğunu ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne dava konusu parselin Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Enver tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece dava konusu taşınmaz üzerinde davalı taraf yararına 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi hükmünde öngörülen taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği, ancak taşınmaza ulaşım güçlüğü olduğu, birkaç yıl sürülmemiş olması nedeniyle terk edildiği gerekçe gösterilmek suretiyle hüküm kurulmuştur. Ne var ki dava konusu taşınmaz üzerinde davalı taraf yararına 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi hükmünde öngörülen taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği toplanıp değerlendirilen delillerle belirlenmiştir. Bu durumda yanlar arasındaki çekişme taşınmazın terk edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
Bir taşınmazın 5-6 yıl veya birkaç yıl ekilip sürülmemesi ve ulaşım güçlüğü olması onun terk edildiği anlamına gelmez. Nitekim yerel bilirkişi tanıklar özellikle ziraatçi bilirkişi dava konusu taşınmazın tarım toprağı niteliğinde bulunduğunu, mera olmadığını belirtmişlerdir. Terk konusu Medeni Kanunun hükümlerinde derpiş edilmiştir. Somut olayda taşınmazın terk edildiği konusunda herhangi olgu, bulgu ve delil bulunmamaktadır.
Sonuç: Bu durumda davacı Hazinenin davasının reddine, dava konusu taşınmazın tespit gibi davalı taraf adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmesi isabetsizdir. Bu nedenlerle davalı tarafın yerinde olan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 5.6.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.