1. Anasayfa
  2. Yargıtay 7. Hukuk Dairesi

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 2004/137 K: 2004/785 T: 8.3.2004


Davacının yargılama sırasında ölümü halinde davaya devam olunabilmesinin önkoşulu; ya tüm murislerin davaya muvafakatlerinin sağlanması ya da murisin terekesine görevli mahkemede temsilci tayin ettirilmesidir.

Kadastro tespitine dayalı olarak oluşan tapu kaydının iptali istemiyle açılan davada mahkemece verilen kararın incelenmesi davacı Abdullah U. tarafından istenilmekle temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla dosya incelendi. Dosyadaki belgeler okundu. Tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi gereği görüşüldü:

Kadastro sırasında 121 ada 71 parsel sayılı 12721.70 m2 yüzölçümündeki taşınmaz dava dışı aynı ada 30, 32, 33, 34 sayılı parsellere uygulanan vergi kaydının yüzölçümü fazlası olarak mera niteliği ile sınırlandırılmıştır. Davacı Fatma U. dava dilekçesinde tapu kaydına ve zilyetliğe dayanarak kadastroca oluşturulan sicilin iptali ile taşınmazın adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Hazine davanın reddini savunmuştur. Yargılama sırasında davacının ölümü nedeniyle davayı mirasçılardan Abdullah U. takip etmiştir.

Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Abdullah U. tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı Fatma U. vekili tarafından 20.5.2002 gününde dava açılmıştır. Davacının yargılama sırasında 11.3.2003 tarihinde vefat ettiği dosya içeriği ile saptanmıştır. Davacı Fatma U. vekilinin Fatma mirasçılardan yalnız Abdullah U.’dan vekaletname istihsal ettiği, diğer mirasçılardan vekaletname istihsal edemediği saptanmıştır. Hal böyle olunca, Fatma U.’nun mirasçılarından Abdullah U. dışında kalan, diğer mirasçıların davaya muvafakatlarının sağlanması yada Fatma U.’nun terekesine temsilci tayin ettirilmesi, davanın görülebilmesi için ön koşuldur. O halde mahkemece Fatma U. mirasçılarından Abdullah dışında kalan diğer mirasçıların davaya muvafakatlarının sağlanması, yada Fatma U.’nun terekesine görevli mahkemede Medeni Kanunun 640. maddesi hükmü uyarınca temsilci tayin ettirilmesi için Abdullah U.’ya önel verilmeli, Fatma U.’nun terekesine temsilci atanmasına ilişkin karar ibraz edildikten sonra tereke temsilcinin huzuru ile davaya devam edilmesi zorunludur.

Sonuç: Mahkemece bu olgular gözardı edilerek işin esası hakkında yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, Abdullah U.’nun temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre de sair yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 8.3.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.