Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 2005/170 K: 2005/675 T: 3.2.2005

Taşınmazın tesbit dışı bırakılma tarihindeki niteliği, bu yer hakkında tutanak düzenlenip düzenlenmediği ve mera niteliği araştırılarak sonuca göre hüküm kurulmalıdır.

Mehmet Sait A. ile Hazine ve G. Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kabulüne dair N. Asliye Hukuk Hakimliği’nden verilen 15.10.2004 gün ve 18/228 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Davacı, dava dilekçesinde mevkii ve sınırları yazılı kadastroca tespit dışı bırakılan dava konusu yerin 25 seneyi aşkın zilyetlik nedeniyle adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı Hazine vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, krokide belirtilen 5571 m2 yerin davacı adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, kadastro çalışmaları sırasında tespit dışı bırakılan taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Tescil konusu taşınmazın 1967 yılında tespit dışı bırakıldığı bildirilmiş, tespit dışı bırakılma sebebi açıklanmamıştır. Tapu Sicil Müdürlüğü’nce verilen karşılık yazıda ve teknik bilirkişilerin raporunda dava konusu yer hakkında kadastro tutanağı düzenlenmediği paftasında 190 parsel numarası yazılı olduğu bildirilmiştir. Yerel bilirkişi ve tanıklar, davacının dava tarihinden geriye doğru 25 seneyi aşkın bir zamandan beri tescili istenilen yerin etrafını taş duvarla çevirmek ve bahçe olarak kullanmak suretiyle zilyetliğini sürdürdüğünü, ziraatçı uzman bilirkişi de üzerinde çeşitli cins ve miktarda kavak ve meyve ağaçları bulunan kültür arazisi niteliğinde olduğunu bildirmesi üzerine mahkemece yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Taşınmazın kadastro çalışmaları sırasındaki belirlemesi yönünden duraksama hasıl olmuştur.

Parsel numarası verilmiş olmasına karşın tutanağın düzenlenmediği bildirilmiş, bu husus üzerinde durulmamıştır. Bundan ayrı, paftada 190 parsel olarak belirtilen taşınmazın bir bölümü hakkında başka bir kişinin N. Asliye Hukuk Mahkemesine açmış olduğu tescil davasına ilişkin 2.6.1998 gün 173/66 esas ve karar sayılı onaysız kararın fotokopi örneğinde pafta üzerinde mera ibaresinin yazılı olduğu açıklanmıştır. Mahkemece taşınmazın meradan elde edilen bir yer olup olmadığı da araştırılmamıştır. Tüm bu açıklamalar gözönünde tutularak taşınmazın tespit dışı bırakılma tarihindeki niteliği, bu yer hakkında tutanak düzenlenip düzenlenmediğinin Tapu Sicil ve Kadastro Müdürlüğü’nden sorulması, yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın içinde geçen meraya ilişkin bilgiler gözönünde tutularak dava konusu taşınmazın ve çevresinin mera olup olmadığının yöntemine uygun bir biçimde araştırılıp belirlenmesi, ondan sonra uyuşmazlık hakkında hüküm kurulması gerekmektedir.

Sonuç: Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK: nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 3.2.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın