1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 2009/6176 K: 2011/224


775 sayılı Gecekondu Kanunu uyarınca herhangi bir karar alınmasına gerek olmaksızın yıktırılabilir durumdaki kamuya ait taşınmazdaki yapı hakkında da 3194 sayılı İmar Kanunu’nun uygulanabileceği hakkında.

İstemin Özeti: Adana 1. İdare Mahkemesinin 10.2.2009 günlü, E: 2008/1462, K: 2009/118 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Danıştay Tetkik Hakimi M…. S…. Ç….’in Düşüncesi: Osmaniye, Şirinevler Mahallesi, M.Şahin Bulvarı, Karaçay Köprüsü yanı yol ve park alanı üzerine ruhsatsız olarak inşa edilen istinat duvarının 3194 sayılı Yasanın 32. maddesi uyarınca yıktırılmasına ve aynı Yasanın 42. maddesi uyarınca para cezası verilmesine ilişkin 17.6.2008 günlü, 768 sayılı belediye encümeni kararının, yapının 775 sayılı Gecekondu Kanunun kapsamında kaldığından, 3194 sayılı İmar Kanunu’na göre işlem tesis edilmesinde mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptali yolundaki mahkeme kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.

775 sayılı Gecekondu Kanunu kapsamında kalan yerde 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 32.maddesinin uygulanmasına yasal bir engel bulunmaması nedeniyle aksi yorumla verilen temyize konu kararın yıkıma ilişkin kısmında hukuki isabet bulunmamaktadır.

Uyuşmazlığın para cezasına ilişkin kısmına gelincE: Anayasa Mahkemesinin 17.4.2008 günlü, E: 2005/5, K: 2008/93 sayılı kararı ile 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesinin birinci fıkrasının ” 5000.000 TL dan 25.000.000. liraya kadar para cezası verilir” bölümünün Anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş, gerekli düzenlemelerin yapılması amacıyla iptal kararının, kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dört ay sonra yürürlüğe girmesi öngörülmüş, anılan bu karar 5.11.2008 günlü, 27045 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış ve 5.3.2009 tarihi itibariyle yürülüğe girmiştir.

Bu durumda, hukuka aykırılığı Anayasa Mahkemesi kararı ile saptanmış Yasa maddesi uyarınca verilen para cezasının iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının para cezasına ilişkin kısmında sonucu itibariyle isabetsizlik bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenle, mahkeme kararının yıkıma ilişkin kısmının bozulması, para cezasına ilişkin kısmının belirtilen gerekçeyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı M.İ…. K….’nun Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay 6. Dairesisince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

Dava, Osmaniye, Şirinevler Mahallesi, M.Şahin Bulvarı, Karaçay Köprüsü yanı yol ve park alanı üzerine ruhsatsız olarak inşa edilen istinat duvarının 3194 sayılı Yasanın 32. maddesi uyarınca yıktırılmasına ve aynı Yasanın 42. maddesi uyarınca para cezası verilmesine ilişkin 17.6.2008 günlü, 768 sayılı belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, uyuşmazlık konusu istinat duvarının davacıya ait olmayan taşınmaz üzerinde yapıldığı ve 775 sayılı Gecekondu Kanunu kapsamında kaldığından, 3194 sayılı İmar Kanunu’na göre tesis edilen dava konusu işlemin mevzuata aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, mülkiyeti davacıya ait olmayan yol ve park alanı üzerine ruhsatsız olarak inşa edilen istinat duvarının 3194 sayılı Yasanın 32. maddesi uyarınca yıktırılması ve aynı Yasanın 42. maddesi uyarınca para cezası verilmesi yolunda belediye encümeni kararı alınması üzerine bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Uyuşmazlık yıkım yönünden incelenince; 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 32.maddesindE: “Bu Kanun hükümlerine göre ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılar hariç; ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapıldığı ilgili idarece tespiti, fenni mesulce tespiti ve ihbarı veya herhangi bir şekilde bu duruma muttali olunması üzerine, belediye veya valiliklerce o andaki inşaat durumu tespit edilir. Yapı mühürlenerek inşaat derhal durdurulur. Durdurma, yapı tatil zaptının yapı yerine asılmasıyla yapı sahibine tebliğ edilmiş sayılır. Bu tebligatın bir nüshasıda muhtara bırakılır. Bu tarihten itibaren en çok bir ay içinde yapı sahibi, yapısını ruhsata uygun hale getirerek veya ruhsat alarak, belediyeden veya valilikten mühürün kaldırılmasını ister. Ruhsata aykırılık olan yapıda, bu aykırılığın giderilmiş olduğu veya ruhsat alındığı ve yapının bu ruhsata uygunluğu, inceleme sonunda anlaşılırsa, mühür, belediye veya valilikçe kaldırılır ve inşaatın devamına izin verilir. Aksi takdirde, ruhsat iptal edilir, ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılan bina, belediye encümeni veya il idare kurulu kararını müteakip, belediye veya valilikçe yıktırılır ve masrafı yapı sahibinden tahsil edilir.” hükmü yer almaktadır.

3194 sayılı Yasada yapı yapabilme koşulları açıkça düzenlenmiştir. Bu hükümlere aykırı şekilde yapılan yapılara ilişkin olarak aynı Yasanın 32. maddesi uyarınca işlem tesis edilebilecektir. Öte yandan işlem tesis edilirken, yapının üzerinde inşa edildiği taşınmazın mülkiyet durumunun dikkate alınması gerektiği yolunda Yasada bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Bu duruma göre, uyuşmazlık konusu olayda 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 32.maddesinin uygulanmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Uyuşmazlığın para cezasına ilişkin kısmına gelince; 3194 sayılı Yasanın 42. maddesinde; ruhsat alınmadan veya ruhsat veya eklerine veya imar mevzuatına aykırı olarak yapılan yapının yapı sahibine veya müteahhidine para cezası verileceği kurala bağlanmıştır.

Yukarıda yer alan Yasa hükümlerinin değerlendirilmesinden, ruhsat alınmadan veya ruhsat veya eklerine veya imar mevzuatına aykırı olarak inşa edilen yapının ilgili sorumlularına yetkili idarelerce para cezası verilebileceği açıktır. Ancak; 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 42. maddesinin birinci fıkrasının “…500 000 TL. dan 25 000 000 liraya kadar para cezası verilir” bölümü Anayasa Mahkemesi’nin 17.04.2008 günlü, E: 2005/5, K: 2008/93 sayılı kararı ile iptal edilmiş, bu karar 05.11.2008 günlü, 27045 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış, iptal kararı gereğince bu tarihten itibaren dört ay içinde yeni bir yasal düzenleme yapılmamış ve iptal kararı 05.03.2009 günü yürürlüğe girmiştir. Oluşan hukuki boşluk 17.12.2009 günlü, 27435 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5940 sayılı Yasa ile giderilmiş ise de, bu Yasanın, yürürlüğünden önceki dönem için uygulanmayacağı tabiidir.

Anayasa’nın 153. maddesinde, Anayasa Mahkemesince verilen iptal kararlarının geriye yürümeyeceği kuralı, iptal edilen hükümlere göre kazanılmış olan hakların korunmasına yöneliktir. Öte yandan; Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmiş olduğu bilindiği halde görülmekte olan davaların Anayasa’ya aykırılığı saptanmış hükümler dikkate alınarak çözümlenmeleri Anayasanın üstünlüğü ve Hukuk Devleti ilkesine aykırı olduğu gibi, temyiz incelemesinin Anayasaya aykırılığı belirlenerek iptal edilen kurallara göre yapılmasına da olanak bulunmamaktadır.

Bu durumda, dava konusu işlemin dayanağı olan yasal düzenlemenin Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilerek kararın yürürlüğe girmiş bulunması ve yeni yasal düzenlemenin yürürlük tarihinden önceki döneme ilişkin olaylara uygulama imkanı bulunmaması karşısında, hukuka aykırılığı Anayasa Mahkemesi kararı ile saptanmış Yasa maddesi uyarınca verilen para cezasının iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının para cezasına ilişkin kısmında sonucu itibariyle isabetsizlik bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, Adana 1. İdare Mahkemesinin 10.2.2009 günlü, E: 2008/1462, K: 2009/118 sayılı kararının para cezasına ilişkin kısmının yukarıda belirtilen gerekçeyle onanmasına, yıkıma ilişkin kısmının bozulmasına, bu kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 7.2.2011.gününde oybirliğiyle karar verildi.