Düzenleme ortaklık payıyla karşılanacak yerlerden yoldan ihdaslar düşüldükten sonra düzenleme ortaklık payının hesaplanması gerektiği.
İstemin Özeti: … … … ada, … ve … parsel sayılı taşınmazların bulunduğu bölgede 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi uyarınca yapılan parselasyon işleminin iptali istemiyle açılan dava sonucunda; … İdare Mahkemesince, Danıştay 6. Dairesisinin 9.11.1998 günlü, E: 1998/2319, K: 1998/5031 sayılı bozma kararına uyulmayarak verilen ve mahkemenin davanın reddine dair ilk kararında ısrarına ilişkin bulunan … günlü, … sayılı karara karşı, davacı temyiz isteminde bulunmakta ve bozulmasını istemektedir.
Danıştay Tetkik Hakimi Ahmet Arslan’ın Düşüncesi: … 2. İdare Mahkemesinin temyize konu ısrar kararının Danıştay 6. Dairesisinin 9.11.1998 günlü, E: 1998/2319, K: 1998/5031 sayılı kararındaki gerekçeler doğrultusunda bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Turan Karakaya’nın Düşüncesi: Danıştay 6. Dairesisinin 9.11.1998 gün ve E: 1998/2319,K: 1998/5031 sayılı bozma kararındaki düşünce doğrultusunda temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesince verilen ısrar kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 17. maddesi uyarınca davacının duruşma yapılması istemi yerinde görülmeyerek, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
…, … … ada, … ve … parsel sayılı taşınmazların bulunduğu bölgede 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi uyarınca yapılan parselasyon işleminin iptali istemiyle açılan dava sonucunda; … 2. İdare Mahkemesince, dosyanın incelenmesinden, % 19.273 oranında düzenleme ortaklık payı alındığı ve davacıya boş kadastral parsellerinin yerinde oluşturulan 1259 ada, 4 ve 5 sayılı parsellerden pay verildiği, bitişik kadastral parsellerde ruhsatlı yapıların bulunması nedeniyle teknik zorunluluktan dolayı yan bahçe mesafeleri dikkate alınarak ve yapılar korunarak 4 ve 5 sayılı imar parsellerinin oluşturulduğu anlaşıldığından,dava konusu işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle verilen davanın reddine ilişkin … günlü, … sayılı karar, temyiz incelemesi sonucunda Danıştay 6. Dairesisinin 9.11.1998 günlü, E: 1998/2319, K: 1998/5031 sayılı kararı ile bozulmuş ise de; … 2. İdare Mahkemesi bozma kararına uymayarak davanın reddine dair ilk kararında ısrar etmiştir.
Davacı bu kez … 2. İdare Mahkemesinin … günlü, … sayılı ısrar kararını temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir.
… 2. İdare Mahkemesi, dosyada mevcut ve davacıya ait … pafta, … ada … sayılı parsel için verilmiş bulunan … günlü, … sayılı imar durumu belgesinde “… nolu parsel ile birleştikten sonra imara izin verilir.” denildiği, imar durum belgesinde yer alan bu koşulun bir imar planı notu olmadığı, sadece parselasyon planı yapılmadan önce … nolu kadastral parsele yapı yapılabilmesi için öngörülen bir koşul olduğu, çünkü imar planının ve yönetmeliğinin parsel büyüklüğü ve cephesi yönünden aradığı şartların ancak bu şekilde sağlanabileceği, 1996 yılında dava konusu parselasyon planı yapılırken 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi uyarınca yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlemesi ile ilgili Esaslar Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre imar parselleri oluşturulması gerektiğinden bu sırada 1986 yılında verilen imar durumu belgesindeki yapılaşma koşulunun sanki imar planı notu imiş gibi geçerli sayılmasına olanak bulunmadığı, diğer taraftan bozma kararında düzenleme ortaklık payı hesaplanırken düzenleme ortaklık payı ile karşılanacak yerlerden yoldan ihdasların düşülmesi gerektiği belirtilmekte ise de bunun yasal dayanağının gösterilmediği, 3194 sayılı Kanunun 18. maddesi uyarınca Arazi ve Arsa Düzenlemesi ile İlgili Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 30 ve 31. maddelerinde, düzenlemede umumi hizmetlere ayrılacak payın ve düzenleme ortaklık payının ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, anılan maddelerde bozma kararında benimsenen ilkeye yer verilmediği, sadece adıgeçen Yönetmeliğin 32. maddesinde düzenleme sahasında umumi hizmetlere ayrılan miktarın düzenlemeye giren alan toplamının % 35’inden fazla çıkması halinde bu miktarın % 35’e düşürülmesi için önce varsa bu düzenleme sahasındaki belediyeye ait arsaların bu işe tahsis edileceğinin kurala bağlandığı, ancak bakılan davada bu maddenin uygulanmasının söz konusu olmadığı gerekçesiyle davanın reddi yolundaki ilk kararında ısrar etmiştir.
Danıştay 6. Dairesisinin 9.11.1998 günlü, E: 1998/2319, K: 1998/5031 sayılı kararında da açıklandığı üzere, imar planında kadastral 15 sayılı parselin 16 sayılı parselle birleştirme koşulunun bulunduğu, parselasyon işleminin de yürürlükteki imar planı hükümlerine uygun olarak yapılması gerektiğinden, dava konusu parselasyon işleminin bu koşula aykırı olarak tesis edildiği, diğer taraftan düzenleme ortaklık payıyla karşılanacak yerlerden yoldan ihdaslar düşüldükten sonra düzenleme ortaklık payının hesaplanmasıgerekirken dağıtım cetvelinde yoldan ihdasların da parselasyon işlemine tabi tutulup imar parsellerine dahil edildiği, bu nedenle dava konusu işlemin mevzuata aykırı olduğu anlaşıldığından İdare Mahkemesince davanın reddinde ısrar edilmesinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, davacının temyiz isteminin kabulü ile … 2. İdare Mahkemesinin 23.2.1999 günlü, E: 1999/98, K: 1999/161 sayılı kararının Danıştay 6. Dairesisinin bozma kararı doğrultusunda BOZULMASINA, dosyanın … 2.İdare Mahkemesine gönderilmesine 14.12.2001 günü oybirliği ile karar verildi.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.