Bilirkişi raporunda, dava konusu imar planı değişikliğinde şehircilik ve planlama ilkelerine uyarlık bulunmadığı belirtilmişse de, davacıya ait parselin dava konusu imar planı değişikli ile yola ayrılan kısmının çorum caddesini daraltması nedeniyle anılan caddedeki trafik akışı nı ve imaret sokağından gelen trafiğin çorum caddesine dönüşünü engellediği anlaşıldığından, çorum caddesinin imar hattını düzelten dava konusu imar planı değişikliğinde şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı.
Osmancık İlçesi, Güney Mahallesi, Çorum Caddesi üzerinde bulunan davacıya ait … sayılı taşınmaza ilişkin imar planı değişikliği yapılması na dair Osmancık Belediye Meclisinin 12.6.1991 günlü, 11 sayılı kararının iptali istemiyle açılan davada, Samsun İdare Mahkemesinin 1992/545 sayılı kararıyla; dava konusu imar planı değişikliğinin planlama ilkeleri ve şehircilik prensibine uygun olup olmadığının saptanması amacıyla mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda bilirkişi tarafından düzenlenen raporda; Çorum caddesinde kavşak çözümü yapılmadan planda gösterilen göbeğin kaldırılarak ve tek parsel boyutunda imar hattını değiştirerek görüş açısından değişiklik yaratmanın mümkün olmadığı, İstanbul yolundan kent merkezi istikametine doğru gelindiğinde davacıya ait taşınmazın bulunduğu kısımda trafiğin görüşünü kısıtlayan bir durum görülmediği, cami binasının davacıya ait taşınmazın gerisinde yer almasının ve bu kısımdaki kaldırım genişliğinin daha sonra azalmasının gözü yanılttığı, kent verilerine göre imar planı değişikliği için bir zorunluluk bulunmadığı, plan değişikliğinin kent verilerine, planlama esaslarına uygun olmadığının belirtildiği; bu nedenle işlemde hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu işlem iptaledilmiştir.
Bu karar, temyiz incelemesi sonucunda, Danıştay 6. Dairesisinin 1993/256 sayılı kararıyla; dava dosyasındaki 1985 ve 1991 yılı onanlı imar planlarının birlikte incelenmesinden, ilk planda yolun kavisli olduğu ve yol güzergahı itibariyle trafiğe engel durumda bulunduğu, plan
değişikliği ile trafik durumuna rahatlık getirildiği, şehrin estetik yönden güzel görünümüne kavuştuğu, yapılan değişikliğin şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararı yönünden uygun olduğunun anlaşıldığı, aksi yönde verilen Mahkeme kararında isabet görülmediği gerekçesiyle bozulmuş ise de, İdare Mahkemesi bozma kararına uymayarak ilk kararında ısrar etmiştir.
Davalı idare, Samsun İdare Mahkemesince verilen 1993/496 sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden, 1985 tarihinde onaylanan imar planına göre, ön cephesi Çorum Caddesine, yan cephesi imaret sokağına bakan davacıya ait parselin Çorum Caddesi yönündeki ön cephesinin caddeye doğru bir çıkıntı oluşturduğu ve bu haliyle 20 metre genişliğindeki Çorum Caddesini, 10 metre genişliğindeki İmaret Sokağı ile kesiştiği kavşakta daralttığı, bu durumun Çorum Caddesindeki trafik akışını ve özellikle İmaret Sokağından gelen trafiğin Çorum Caddesine dönüşünü engellediği anlaşılmakta olup, bu sakıncaların giderilmesine yönelik olarak davacının parselinin Çorum Caddesinde yaptığı daralmanın kaldırılarak Çorum Caddesinin imar hattını düzelten dava konusu imar planı değişikliğinde şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına aykırılık bulunmadığından yasal dayanağı olmayan davanın reddi gerekirken, dava konusu işlemin iptaline ilişkin ısrar kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile Samsun İdare Mahkemesinin 27.4.1993 günlü, 1993/496 sayılı ısrar kararının bozulmasına karar verildi.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.