Parselasyon işlemi hazinenin açtığı dava sonucu idari yargı yerinde iptal edilmiş ve verilen karar kesinleşmiştir. Bu durumda imar parselini oluşturan ve sebebini teşkil eden idari karar ortadan kalktığına göre, suyulandırma öncesi kadastral mülkiyet durumuna dönülmesi zorunludur.
Davaci tarafından, davalı aleyhine açılan davada, mahkemece verilen karar süresinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, geregi görüsülüP düşünüldü: K: Dava, imar uygulaması sonucu Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşlık alandan oluşturulduğu iddia edilen 9 nolu imar parselindeki davalıya ait payın iptali ile hazine adına tescili isteğine ilişkindir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere özellikle dosyada mevcut 18.6.2001 havale tarihli bilirkişi raporu içeriğine göre, cekişmeli 9 nolu imar parselinin davalının pay sahibi olduğu ve dava dısı kimselerinde maliki bulundugu kadastral parseller ile kadastro tesbiti sırasında tesbit harici bırakılan yerden bir bolümünün ilavesi suretiyle, encumen kararına dayalı olarak ımar şuyulandırma işlemi ile oluştuğu anlaşılmaktadır.
Söz konusu idari işlem hazinenin actığı dava sonucu idari yargı yerinde iptal edilmiş ve verilen karar kesinleşmiştir.Bu durumda 9 nolu imar parselini oluşturan ve sebebini teşkil eden idari karar ortadan kalktıgına göre, suyulandırma öncesi kadastral mülkiyet durumuna donulmesi zorunludur.
SONUÇ: Belirtılen nedenle talep gözetilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere davanın reddine dair hüküm kurulması isabetsizdir. Davacı hazine vekilinin temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK: nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 1.7.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.