Dava konusu işlemin imar planına yapılan itiraza ilişkin süreçte bir hazırlık işlemi niteliğinde olduğu
İstemin Özeti: İstanbul 4. İdare Mahkemesinin 17.3.2004 günlü, E:2002/1409, K:2004/391 sayılı kararının taraflarca usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Danıştay Savcısı Düşüncesi: İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığınca 25.6.1999 tarihinde onaylanan 1/5000 ölçekli Sarıyer Geri Görünüm ve Etkilenme Bölgeleri Koruma Amaçlı İmar Planının ? ada ? parselle ilgili kısmının ve İstanbul Büyükşehir Beediye Başkanlığının 28.5.2002 günlü 661 sayılı yazısının iptali istemiyle açılan davanın, 1/5000 ölçekli plan yönünden süre aşımı nedeniyle reddi; plan değişikliği isteminin reddine ilişkin işlem yönünden ise iptali yolunda verilen kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, davacılara ait taşınmazın bitişiğinde yer alan ve Sarıyer Geri Görünüm ve Etkilenme Bölgeleri Koruma Amaçlı Nazım İmar Planında yeşil alanda kalan ? ada, ? parsel sayılı taşınmazın plan değişikliği sonucu yeşil alandan çıkarılıp konut alanına dönüştürüldüğü, davacılar tarafından taşınmazda imar planı değişikliği yapıldığının, inşaatla ilgili çalışmaların başlaması üzerine öğrenildiğinden bahisle, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına başvuruda bulunularak taşınmazın yeşil alan olarak ya da mevcut imar koşullarına uygun imar durumu verilmesinin istenildiği; davalı idarenin iptali istenilen 28.5.2002 günlü, 661 sayılı yazısı ile de, konu ile ilgili olarak gereğinin yapılmasının Sarıyer Belediye Başkanlığı ve Şehir Planlama Müdürlüğünden istenildiği, davacılara da bilgi verildiği anlaşılmaktadır.
Bu haliyle dava konusu 28.5.2002 günlü işlem, idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlem niteliğinde olmayıp hazırlık işlemi niteliğinde bulunduğundan, Mahkemece bu husus göz önünde bulundurularak karar verilmesi gerekirken, plan değişikliği isteminin reddine yönelik olarak incelenip karar verilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyize konu kararının bu yönden bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, 1/5000 ölçekli İstanbul, Sarıyer, Geri Görünüm ve Etkilenme Bölgeleri Koruma Amaçlı İmar Planının ? ada, ? sayılı parselle ilgili bölümünün ve konut alanında kalan parselin yeşil alana ayrılması bu mümkün olmadığı takdirde çevredeki imar koşullarının üstünde imar hakkı tanınmaması istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin Planlama ve İmar Müdürlüğünün 28.5.2002 günlü, 661 sayılı işleminin iptali istemiyle komşu parsel malikleri tarafından açılmış; İdare Mahkemesince, davacıların imar planı değişikliği istemlerinin 3194 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca belediye meclisinde görüşülerek karara bağlanması gerekirken İmar ve Planlama Müdürlüğünce konunun Sarıyer Belediye Başkanlığına havale edilmesine ilişkin 28.5.2002 günlü dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline; uyuşmazlığın imar planına ilişkin bölümüne gelince, 25.6.1999 gününde onaylanan ve 28.7.1999 – 28.8.1999 tarihleri arasında askıya çıkarılan imar planına karşı, son ilan tarihini izleyen günden itibaren 60 günlük süre içinde dava açılmadığı, anılan planın uygulanmasına ilişkin bir işleminde bulunmadığı, bu durumda 10.9.2002 günde açılan davada süreaşımı bulunduğu gerekçesiyle davanın bu kısmının süre aşımı yönünden reddine karar verilmiş; kararın redde ilişkin bölümü davacılar; iptale ilişkin bölümü ise davalı idare ve müdahiller tarafından temyiz edilmiştir.
Temyize konu idare mahkemesi kararının, 25.6.1999 günlü imar planına ilişkin olarak davanın süre aşımı yönünden reddi yolundaki bölümünde 2577 sayılı Yasanın 49/1. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmamaktadır.
Kararın iptale ilişkin bölümüne gelince; Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından 1/5000 ölçekli imar planında yeşil alana ayrılmış olan ? ada ? sayılı parselin ve bu bölgenin, yeşil alan olarak kalması, bu mümkün olmadığı takdirde çevredeki imar koşullarının üstünde imar hakkı tanınmaması istemiyle, bu konunun ayrıca, 5.4.2002 gününde İstanbul III Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Başkanlığına sunulduğu, koruma kurulunca konunun Büyükşehir Belediye Başkanlığına iletildiğide vurgulanarak, 26.4.2002 gününde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Planlama Müdürlüğüne yapılan başvuru üzerine dava konusu Planlama ve İmar Müdürlüğünün 28.5.2002 günlü, 661 sayılı yazısıyla konuyla ilgili bilgi alınması ve gereğinin yapılması istemiyle Sarıyer Belediye Başkanlığına ve Şehir Planlama Müdürlüğüne dağıtımın yapıldığı anlaşılmaktadır.
Bir idari işlemin iptal davasına konu olabilmesi için kesin ve yürütülmesi zorunlu olması gerekmektedir. Kesin ve yürütülmesi zorunlu işlemler hukuk düzeninde bir sonuç doğuran, bir başka onaya ihtiyaç göstermeyen ve ilgilinin hukukunda değişiklikler meydana getiren işlemlerdir.
Bu bağlamda, dava konusu 28.5.2002 günlü işlemin imar planına yapılan itiraza ilişkin süreçte bir hazırlık işlemi niteliğinde olduğu, tek başına ve hukuk düzeninde sonuç doğurabilecek nitelikte, dava konusu edilebilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu işlem olmadığı açıktır.
Bu durumda, anılan işleme ilişkin olarak işin esasının incelenmesi suretiyle iptal edilmesi yolundaki idare mahkemesi kararında isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, İstanbul 4. İdare Mahkemesinin 17.3.2004 günlü, E:2002/1409, K:2004/391 sayılı kararının 1/5000 ölçekli imar planının süreaşımı nedeniyle reddine ilişkin bölümünün ONANMASINA, 28.5.2002 günlü, 661 sayılı işlemin iptaline ilişkin bölümünün BOZULMASINA, 20.60 ‘er YTL karar harcıyla, fazladan yatırılan 15,30’er YTL harcın temyiz istemi kabul edilen davalı idare ve müdahillere, fazladan yatırılan 15,30 YTL harcın ise davacıya iadesine dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 6.7.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.