İlçe belediyesi ile büyükşehir belediyesi arasında nazım imar planının yapılmaması nedeniyle çıkan ihtilafta Bakanlık tarafından 3194 sayılı Kanun’un 9. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca onaylanan dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinde yetki yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı, hukuka aykırılığı tespit edilen 1/5000 ölçekli nazım imar planına dayanılarak tesis edilen 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğine yapılan itirazın zımnen reddine ilişkin işlemde de mevzuata uyarlık bulunmadığı
İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava Konusu İstem: Aydın ili, Nazilli ilçesinde bulunan 39 farklı bölgeyi kapsayan alanda (mülga) 644 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 7. maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi ve 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 9. maddesi uyarınca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın … tarih ve … sayılı işlemi ile onaylanan Nazilli 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğine yapılan itirazın zımnen reddine ilişkin işlemin 11 numaralı bölgeye ilişkin kısmının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E: …, K: … sayılı kararda; mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi üzerine düzenlenen raporun dosyada bulunan bilgi ve belgelerle birlikte incelenmesi sonucunda, 5216 sayılı Kanun’un 7. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi çerçevesinde büyükşehir sınırları içerisinde 1/5000 ile 1/25000 arasındaki her ölçekte nazım imar plânını yapmanın, yaptırmanın ve onaylayarak uygulamanın münhasıran büyükşehir belediyesinin görev ve yetkisinde olduğu, nazım imar planları bakımından 3194 sayılı Kanun’un 9. maddesinin 4. fıkrası ile 644 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 7. maddesinin 1. fıkrasının (h) bendinin uygulanmasına olanak bulunmadığı halde dava konusu işlem ile açık yasal düzenlemelere aykırı biçimde 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 644 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin ilgili hükümleri ve 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 9. maddesi uyarınca onaylandığı anlaşılan, Nazilli 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliklerine 11 numaralı bölge yönünden yapılan itirazın zımnen reddine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı, 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin hukuka aykırı olduğu saptandığından bu plan kararları esas alınarak gerçekleştirilen dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğine 11 numaralı bölge yönünden yapılan itirazın zımnen reddine ilişkin işlemde de hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: Uyuşmazlıkta, 11 numaralı bölgeye ilişkin 1/5000 ölçekli nazım imar planında yapılan değişiklik bakımından, ilçe belediyesinin 1/5000 ölçekli nazım imar planlarını yapma veya onama konusunda bir yetkiye sahip olmadığı hususu dikkate alındığında, 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği için Nazilli Belediye Başkanlığı ile Aydın Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı arasında ihtilaf bulunduğundan bahsedilemeyeceği, bu çerçevede Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın uyuşmazlığa konu 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğini 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 9. maddesinin 4. fıkrası ve mülga 644 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 7. maddesinin 1. fıkrasının (h) bendi uyarınca yapması ve onaylaması söz konusu olamayacağından 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 9. maddesinin 1. fıkrası uyarınca 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği kararı alındığının kabulü gerektiği, bu anlamda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğini yapma ve onama konusunda yetkisinin bulunduğu sonucuna ulaşıldığından İdare Mahkemesince bu yöndeki gerekçeye dayanılarak verilen kararda hukuki isabet görülmemiş ve uyuşmazlığın esası incelenerek; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca acele kamulaştırma kararı alınan ve “kentsel dönüşüm alanı” olarak belirlenen alanın, nazım imar planı tadilatı ile “kentsel dönüşüm alanı”ndan çıkartılıp “orta yoğunlukta konut alanı” olarak belirlendiği, sonrasında Nazilli İlçe Belediye Meclisi’nce 07.05.2014 tarihinde kentsel dönüşümden çıkartma kararının alındığı belirtilmekte ise de bu kararın alındığı tarih itibariyle 6306 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmiş olduğu ve bu Kanun hükümleri uyarınca kentsel dönüşüm alanı konusunda karar alma yetkisinin büyükşehirlerde olduğu, Büyükşehirce alınmış bir kararın da dava dosyasına sunulmadığı, bu konuda ilçe belediye meclisinin 1/5000 ölçekli nazım imar planında değişiklik yapma yetkisi bulunmadığı hususu da dikkate alındığında, nazım imar planında 07.05.2014 tarihi itibariyle “konut” alanı kullanımına ayrıldığından da söz edilemeyeceği açık olan bu alanın kentsel dönüşüm alanından çıkartılarak orta yoğunluklu konut alanına ayrılmasına dair 1/5000 ölçekli nazım imar planı tadilatında dayanağı kentsel dönüşüm alanından çıkartma kararında belirtilen noksanlıklar nedeniyle hukuka uygunluk bulunmadığı, hukuka aykırı olduğu saptanan 1/5000 ölçekli nazım imar planına dayalı olarak hazırlanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğine yapılan itirazın reddine dair işlemde de uygunluk bulunmadığı sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen gerekçe ile reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Nazilli Belediye Başkanlığı tarafından Aydın Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na iletilen imar planı değişikliklerinde Büyükşehir Belediyesi’nin 5216 sayılı Kanun’un 7. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde öngörülen imar planlarını aynen veya değiştirerek onaylama yetkisini aradan iki yıl gibi bir süre geçmesine rağmen kullanılmadığı, dava konusu işlemin alt ölçekli uygulama imar planının üst ölçekli nazım imar planına uyumu konusunda her iki idare arasında yaşanan ihtilafın giderilmesi amacıyla tesis edildiği, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 9. maddesi ve 644 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 7. maddesinin 1. fıkrasının (h) bendinde öngörülen koşulların oluşması halinde Bakanlığın kamu menfaati ve kamu yararını sağlamak için her ölçekte imar planı ve imar planı değişikliği onama yetkisine sahip olduğu, işlemin genel imar kararlarını bozucu ya da üçüncü şahısların mevcut yoğunluklarını arttırıcı nitelikte bir işlem olmadığı, dava konusu planlama ile 05.09.2012 tarihli imar planlarına geri dönüldüğü, bu plana göre alandaki yapılaşmanın tamamlandığı, bölgede yaşayan nüfus yönünden yoğunluk artışına sebep olacak bir değişiklik de olmadığı, dava konusu plan değişikliğinin planlama esasları, şehircilik ilkeleri ve kamu yararına aykırılık teşkil etmediği ileri sürülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Nazilli Belediye Meclisi’nin … tarih ve … sayılı kararı ile kabul edilen 1/1000 ölçekli Nazilli ilçesi revizyon uygulama imar planı 5216 sayılı Kanun’un 7. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca onaylanmak üzere Aydın Büyükşehir Belediyesine gönderilmiş, ancak Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 15.07.2015 tarih ve 292 sayılı kararı ile; planda birtakım hususların eksik ve hatalı olarak düzenlendiği belirtilerek mevcut imar planı şartlarının devamının uygun olduğuna karar verilmiş ve plan onaylanmamıştır. Bunun üzerine Nazilli Belediye Başkanlığı tarafından planda birtakım düzeltmeler yapılmış ve yeniden düzenlenen bu plan Belediye Meclisi’nin 05.08.2015 tarih ve 18 sayılı kararı ile kabul edilerek onaylanmak üzere yeniden Aydın Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na gönderilmiştir. Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 14.01.2016 tarih ve 24 sayılı kararı ile; yine planda birtakım hususların eksik ve hatalı olduğu belirtilerek mevcut imar planı şartlarının devamının uygun olduğuna karar verilmiş ve plan onaylanmamıştır. Bunun üzerine Nazilli Belediye Başkanlığı tarafından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü’ne yazılan 02.09.2016, 14.10.2016, 11.01.2017 ve 23.03.2017 tarihli yazılarda özetle; Belediyeleri tarafından kabul edilen 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarının Büyükşehir Belediyesi tarafından yasal ve hukuki dayanağı olmayan sebepler ileri sürülerek iki kez reddedildiği, söz konusu planın Büyükşehir Belediyesi tarafından onaylanmayacağının aşikar olduğu belirtilerek, iki belediye arasındaki ihtilafın 644 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin (KHK) 7. maddesinin 1. fıkrasının (h) bendi ve 3194 sayılı Kanun’un 9. maddesi uyarınca çözümlenerek imar planının onaylanması talep edilmiştir.
Bakanlık tarafından söz konusu plan teklifi incelendiğinde ise onay işlemi 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ölçeğinde yapıldığında planlama kademelenmesi bütünlüğünün sağlanamayacağı, diğer bir ifadeyle 1/1000 ölçekli uygulama imar planı teklifinde getirilen kullanımların bazılarının 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği içerdiğinin görüldüğü, planlama bütünlüğü ve kademelenmesini sağlamak, Aydın Büyükşehir Belediye Meclisi kararında belirtilen hususları yerine getirmek amacıyla bölgeye ait nazım ve uygulama imar planının birlikte onaylanması zorunluluğu oluştuğu belirtilmiş, neticede Aydın ili, Nazilli ilçesinde bulunan 39 farklı bölgeyi kapsayan alanda Nazilli Belediye Başkanlığı’nca hazırlatılan nazım ve uygulama imar planı değişiklik teklifi gerekli düzeltmeler yapılarak ve plan notları eklenerek 644 sayılı KHK’nın 7. maddesinin 1. fıkrasının (h) bendi ve 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 9. maddesi uyarınca 25.05.2017 tarihinde onaylanmış, 28.06.2017-28.07.2017 tarihleri arasında askıya çıkartılmıştır. Askı süresi içerisinde davacı tarafından 26.07.2017 tarihli dilekçe ile bu plana itiraz edilmiş, Nazilli 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğine yapılan itirazın zımnen reddine ilişkin işlemin 11 numaralı bölgeye ilişkin kısmının iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
Bakanlık tarafından onaylanan dava konusu plan değişikliklerinde uyuşmazlık konusu 11 numaralı bölgede hem 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği hem de 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği yapılmış ve önceki imar planlarında kentsel dönüşüm alanında kalan taşınmazlar; 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ile ”orta yoğunlukta konut alanı”, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği ile de ”B-3 yapılaşma koşullu konut alanı, ibadet alanı, 12,10,8 ve 7 metrelik yol alanı” olarak planlanmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan 3194 sayılı İmar Kanunu’nun ”Tanımlar” başlıklı 5. maddesinde nazım imar planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan olarak, Uygulama İmar Planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmış, “Planların hazırlanması ve yürürlüğe konulması” başlıklı 8. maddesinin (b) bendinde, İmar Planlarının; Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından meydana geldiği, mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğunun sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planlarının ilgili belediyelerce yapılacağı veya yaptırılacağı, belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe gireceği, bu planların onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edileceği, bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebileceği, belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planların belediye meclisi tarafından onbeş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlanacağı, onaylanmış planlarda yapılacak değişikliklerin de yukarıdaki usullere tabi olduğu hüküm altına alınmış, “İmar planlarında Bakanlığın yetkisi” başlıklı 9. maddesinin birinci fıkrasında, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın gerekli görülen hallerde, kamu yapıları ve enerji tesisleriyle ilgili alt yapı, üst yapı ve iletim hatlarına ilişkin imar planı ve değişikliklerinin, umumi hayata müessir afetler dolayısıyla veya toplu konut uygulaması veya Gecekondu Kanununun uygulanması amacıyla yapılması gereken planların ve plan değişikliklerinin, birden fazla belediyeyi ilgilendiren metropoliten imar planlarının veya içerisinden veya civarından demiryolu veya karayolu geçen, hava meydanı bulunan veya havayolu veya denizyolu bağlantısı bulunan yerlerdeki imar ve yerleşme planlarının tamamını veya bir kısmını, ilgili belediyelere veya diğer idarelere bu yolda bilgi vererek ve gerektiğinde işbirliği sağlayarak yapmaya, yaptırmaya, değiştirmeye ve re’sen onaylamaya yetkili olduğu, dördüncü fıkrasında, Bakanlığın birden fazla belediyeyi ilgilendiren imar planlarının hazırlanmasında, kabul ve onaylanması safhasında ortaya çıkabilecek ihtilafları halledeceği, gerektiğinde re’sen onaylayacağı hükme bağlanmıştır.
703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle yürürlükte kaldırılan mülga 644 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin “Mekânsal Planlama Genel Müdürlüğü” başlıklı 7. maddesinin 1. fıkrasının (h) bendinde, “İdarelerin ihtilafı halinde, genel imar düzeni ve uyumunu sağlamak üzere, her türlü etüt, harita ve imar planı, plan değişikliği, plan revizyonu, parselasyon planı hazırlanması, onaylanması ve uygulanmasında koordinasyon sağlamak, ihtilafları gidermek, gerektiğinde ihtilaf konusu işi resen yapmak, yaptırmak ve onaylamak” Mekânsal Planlama Genel Müdürlüğünün görevleri arasında sayılmış, 10/07/2018 tarih ve 30474 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 102. maddesinin 1. fıkrasının (h) bendinde aynı yönde düzenlemeye yer verilmiştir.
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Meclisin görev ve yetkileri” başlıklı 18. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde, belediyenin imar plânlarını görüşmek ve onaylamak, belediye meclisinin görev ve yetkileri arasında sayılmıştır.
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, büyükşehir belediyesi; sınırları il mülki sınırı olan ve sınırları içerisindeki ilçe belediyeleri arasında koordinasyonu sağlayan; idarî ve malî özerkliğe sahip olarak kanunlarla verilen görev ve sorumlulukları yerine getiren, yetkileri kullanan; karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzel kişisi olarak, (c) bendinde, ilçe belediyesi; büyükşehir belediyesi sınırları içinde kalan ilçe belediyesi olarak tanımlanmış, “Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin görev ve sorumlulukları” başlıklı 7. maddesinin 1.fıkrasının (b) bendinde, çevre düzeni plânına uygun olmak kaydıyla, büyükşehir belediye sınırları içinde 1/5.000 ile 1/25.000 arasındaki her ölçekte nazım imar plânını yapmak, yaptırmak ve onaylayarak uygulamak; büyükşehir içindeki belediyelerin nazım plâna uygun olarak hazırlayacakları uygulama imar plânlarını, bu plânlarda yapılacak değişiklikleri, parselasyon plânlarını ve imar ıslah plânlarını aynen veya değiştirerek onaylamak, büyükşehir belediyesinin görev, yetki ve sorumlulukları arasında sayılmış, “Meclis kararlarının kesinleşmesi” başlıklı 14. maddesinin sekizinci fıkrasında, büyükşehir kapsamındaki ilçe belediye meclisleri tarafından alınan imara ilişkin kararların, kararın gelişinden itibaren üç ay içinde büyükşehir belediye meclisi tarafından nazım imar plânına uygunluğu yönünden incelenerek aynen veya değiştirilerek kabul edildikten sonra büyükşehir belediye başkanına gönderileceği, üç ay içinde büyükşehir belediye meclisinde görüşülmeyen kararların onaylanmış sayılacağı hükme bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer alan mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden; imar planı hiyerarşisine göre uygulama imar planlarının nazım imar planına dayanması gerektiği, bir alanda 1/5000 ölçekli nazım imar planı yapılmadan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı yapılamayacağı, uygulama imar planı yapıldıktan sonra dayanak nazım imar planının iptal edilmesi halinde uygulama imar planının da hukuka aykırı hale geleceği açıktır.
Dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin dayanağı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 25.05.2017 tarih ve 9965 sayılı işlemi ile onaylanan Nazilli 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğine yapılan itirazın zımnen reddine ilişkin işlemin 11 numaralı bölgeye ilişkin kısmının iptali istemiyle aynı davacı tarafından açılan davada, dava konusu işlemin iptali yolunda … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E: …, K: … sayılı karara karşı yapılan istinaf başvurusunun gerekçeli reddi yolunda … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce verilen … tarih ve E: …, K: … sayılı karar, Danıştay Altıncı Dairesi’nin 30.03.2021 tarih ve E: 2020/4380, K: 2021/4711 sayılı kararıyla; ”bakılan uyuşmazlıkta, İlçe Belediyesi tarafından kabul edilen 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliklerinin iki kez Büyükşehir Belediyesi tarafından onaylanmaması üzerine, İlçe Belediyesi tarafından Bakanlığa yapılan başvuru ile bu konuda Büyükşehir Belediyesiyle arasındaki ihtilafın giderilmesinin istenildiği, bu suretle uyuşmazlık Bakanlığın önüne geldiği, her ne kadar Bakanlık tarafından dava konusu imar planlarının 3194 sayılı Kanun’un 9. maddesinin hangi fıkrası kapsamında onaylandığı belirtilmemiş ise de, uyuşmazlığın Bakanlık önüne gelme şekline bakıldığında, dava konusu plan değişikliklerinde Bakanlığın re’sen harekete geçmediğinin görüldüğü, bu bakımdan dava konusu imar planı değişikliklerinin 3194 sayılı Kanun’un 9. maddesinin birinci fıkrası kapsamında değil, iki belediye arasında ortaya çıkan ihtilafın giderilmesi amacıyla aynı Kanun’un 9. maddesinin dördüncü fıkrası kapsamında onaylandığı sonucuna ulaşıldığı, yine kanunda nazım imar planın onaylanması konusunda büyükşehir belediyesi sınırları içinde kalan ilçe belediyelerine tanınmış bir yetki bulunmadığından, nazım imar planı konusunda büyükşehir belediyesi ile ilçe belediyesi arasında bir ihtilaftan söz etmenin mümkün olmadığı, dolayısıyla 3194 sayılı Kanun’un 9. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca Bakanlığa tanınan yetkinin ilçe belediyeleri ile büyükşehir belediyeleri arasında 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarının onaylanması sırasında ortaya çıkan uyuşmazlıkları gidermeye yönelik olduğunun açık olduğu, bu açıklamalar kapsamında dava konusu işlem incelendiğinde, İlçe Belediyesi ile Büyükşehir Belediyesi arasındaki ihtilaf 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğine ilişkin olmasına rağmen, Bakanlık tarafından iki Belediye arasında ortaya çıkan ihtilafın giderilmesi amacıyla onaylanan plan değişikliklerinde uyuşmazlık konusu 11 numaralı bölgede hem 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği hem de 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği yapıldığının görüldüğü, nazım imar planı konusunda büyükşehir belediyesi ile ilçe belediyesi arasında planların onaylanması hususunda bir ihtilaf olamayacağından, Bakanlık tarafından 3194 sayılı Kanun’un 9. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinde yetki yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı” gerekçesi ile sonucu itibarıyla onanmıştır.
Bu durumda, hukuka aykırılığı yargı kararıyla belirlenen 1/5000 ölçekli nazım imar planına dayanılarak tesis edilen dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğine yapılan itirazın zımnen reddine ilişkin işlemde mevzuata uyarlık bulunmamış, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun gerekçeli reddi yolunda verilen temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında sonucu itibariyle isabetsizlik görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle; 1. Davalının temyiz isteminin reddine,
- Dava konusu işlemin iptaline ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun gerekçeli reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,
- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de anılan … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 30/03/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.