Kamulaştırma ve buna bağlı kamu yararına ilişkin işlemlere karşı mülkiyet hakkını ilgilendirmesi nedeniyle tapuda kayıtlı malikler veya diğer hak sahipleri tarafından dava açılabileceği, kamulaştırma işleminin niteliği gereği malik olmayanların dava açma haklarının olmadığı, bu nedenle davacının dava konusu işlemle yasal ve güncel bir menfaat ilişkisinin bulunmadığı açık olup davanın açılması sırasında sahip olması ve davanın görümü sürecinde de devam etmesi gereken menfaat bağının bulunmaması nedeniyle TMMOB Şehir Plancıları Odasının bu davayı açma ehliyetine sahip olmadığı.
DAVANIN KONUSU: Ankara İli, … İlçesi, … Mahallesi sınırları içinde kroki ile listede gösterilen taşınmazların, bölgedeki sağlıksız yapılaşmanın çözümüne yönelik projenin ivedilikle hayata geçirilmesi amacıyla 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27.maddesi uyarınca Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından acele kamulaştırılmasına ilişkin 21.04.2020 tarih ve 31106 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan … tarih ve … sayılı Cumhurbaşkanı Kararının iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI: Acele kamulaştırma kararının alınabilmesi için gerekli olan acelelik halinin ve olağanüstü koşulların somut olayda gerçekleşmediği, söz konusu bölgenin yenileme alanı sınırları içerisinde kaldığı ve 5366 sayılı Kanun uyarınca zorunlu olduğu halde bölgedeki taşınmaz malikleri ile anlaşma usulünün denenmediği, anılan yerde yürürlüğe giren koruma amaçlı imar planlarına karşı açılan davalarda iptal kararı verildiği, bölgede yürürlükte bir imar planı olmadığı dolayısıyla acele kamulaştırma için gerekli yasal şartların oluşmadığı ileri sürülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakimi …’ın açıklamaları dinlendikten ve dosya incelendikten sonra, 2577 sayılı Kanunun 14. Maddesi uyarınca, işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY: Ankara İli, … İlçesi, … Mahallesi sınırları içinde 24.10.2019 tarih ve 30928 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan … tarih ve … sayılı Cumhurbaşkanı kararı ile 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 2. ve Ek 1.maddeleri uyarınca ilan edilen riskli alan kapsamında bulunan ve kroki ile listede gösterilen taşınmazların, bölgedeki sağlıksız yapılaşmanın çözümüne yönelik projenin ivedilikle hayata geçirilmesi amacıyla 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27.maddesi uyarınca Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından acele kamulaştırılmasına ilişkin 21.04.2020 tarih ve 31106 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan … tarih ve … sayılı Cumhurbaşkanı Kararının iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) fıkrasında; iptal davalarının idari işlemler hakkında yetki, sebep, şekil, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılacağı belirtildikten sonra ilk inceleme konularının belirlendiği, 14. maddenin 3. fıkrasının (c) bendinde dilekçenin ehliyet yönünden inceleneceği, 15. maddenin 1. fıkrasının (b) bendinde ise; bu hususta kanuna aykırılık görülmesi halinde davanın reddedileceği hükme bağlanmıştır.
T.C. Anayasasının kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarını düzenleyen 135. maddesinde, “…Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları; belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile kanunla konulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzel kişilikleridir… Bu meslek kuruluşları, kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunamazlar.” hükmü yer almıştır.
6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği Kanununun 2. maddesinde, mühendislik ve mimarlık mesleği mensuplarının, müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleriyle ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplinini ve ahlakını korumak için gerekli gördüğü bütün teşebbüs ve faaliyetlerde bulunmak; meslek ve menfaatleriyle ilgili işlerde resmi makamlarla işbirliği yaparak gerekli yardımlarda ve tekliflerde bulunmak, meslekle ilgili bütün mevzuatı normları, fenni şartnameleri incelemek ve bunlar hakkındaki görüş ve düşünceleri ilgililere bildirmek, birliğin kuruluş amaçları arasında sayılmış, 13. maddesinde, “Lüzum görülen yerlerde Birlik Umumi Heyeti Kararı ile (Türk mühendis ve mimarları odaları) açılabilir.” hükmüne, 14. maddesinde, “Her ihtisas şubesi yalnız bir oda açar. İhtisas veya iştigal mevzularının taalluk ettiği odaya kaydolunurlar” hükmüne, 19. maddesinde ise, “Odalar, bu Kanunun 2. maddesinde belirtilen amaç için Birlik Umumi Heyetince kararlaştırılan işlerden yalnız odalarını ilgilendiren kısımlar ile görevlidirler. Odalar ve organları, kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunamazlar.” hükmüne yer verilmiştir.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 1. maddesinde, “Bu Kanun; kamu yararının gerektirdiği hallerde gerçek ve özel hukuk tüzelkişilerinin mülkiyetinde bulunan taşınmaz malların, Devlet ve kamu tüzelkişilerince kamulaştırılmasında yapılacak işlemleri, kamulaştırma bedelinin hesaplanmasını, taşınmaz malın ve irtifak hakkının idare adına tescilini, kullanılmayan taşınmaz malın geri alınmasını, idareler arasında taşınmaz malların devir işlemlerini, karşılıklı hak ve yükümlülükler ile bunlara dayalı uyuşmazlıkların çözüm usul ve yöntemlerini düzenler. Özel kanunlarına dayanılarak gerçek ve özel hukuk tüzelkişileri adına yapılacak kamulaştırmalarda da, bu Kanun hükümleri uygulanır.” hükmü yer almaktadır.
Aynı Kanunun 27. maddesinde ise, “3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Bakanlar Kurulunca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın 10 uncu madde esasları dairesinde ve 15 inci madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespitsonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın 10 uncu madde esasları dairesinde ve 15 inci madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına 10 uncu maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabilir.” hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdari işlemlerin hukuka uygunluğunun yargı yoluyla denetimini amaçlayan iptal davasının görüşülebilmesinin ön koşullardan birisi olan “dava açma ehliyeti”, her idari işleme karşı herkes tarafından iptal davası açılmasının idare ile işlemlerinde istikrarsızlığa neden olmaması ve idarenin işleyişinin bu yüzden olumsuz etkilenmemesi için, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçütler içinde menfaat ilişkisinin varlığını ifade etmektedir. Her olay ve davada, idari işlem ile dava açacak kişi arasında öngörülen subjektif ehliyet koşulu olarak menfaat ihlalinin kişisel, meşru ve güncel bir menfaat olması ölçütleri ekseninde yargı mercilerince değerlendirilerek takdir edilecektir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, subjektif bir işlem olduğu tartışmasız olan acele kamulaştırma işlemine karşı dava açılabilmesi için kamulaştırmaya konu taşınmaz ile davacı arasında kişisel bir menfaat ilişkisinin kurulması gerekmektedir.
Bu kapsamda, Dairemizin 19/06/2020 tarih ve E: 2020/4759 sayılı ara kararı ile, davacıdan acele kamulaştırma kararı alınan mezkur taşınmazlar ile mülkiyet ilişkisini gösteren (tapu senedi vs.) bilgi ve belgelerin istenildiği, bu karara verilen ve 07.10.2020 tarihinde Danıştay Genel Yazı İşleri Müdürlüğü kayıtlarına giren dilekçede davacı meslek odasının dava konusu alanda herhangi bir taşınmazı ya da mülkiyeti bulunmadığı belirtilmiştir.
Bu durumda, davacı odanın kuruluş amacı ve faaliyet alanları ile dava konusu işlem birlikte değerlendirildiğinde, kamulaştırma ve buna bağlı kamu yararına ilişkin işlemlere karşı mülkiyet hakkını ilgilendirmesi nedeniyle tapuda kayıtlı malikler veya diğer hak sahipleri tarafından dava açılabileceği, kamulaştırma işleminin niteliği gereği malik olmayanların dava açma haklarının olmadığı, bu nedenle davacının dava konusu işlemle yasal ve güncel bir menfaat ilişkisinin bulunmadığı açık olup davanın açılması sırasında sahip olması ve davanın görümü sürecinde de devam etmesi gereken menfaat bağının bulunmaması nedeniyle TMMOB Şehir Plancıları Odasının bu davayı açma ehliyetine sahip olmadığı sonucuna varılmıştır.
Nitekim, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 19/06/2017 tarih ve E: 2017/1278, K: 2017/2607 sayılı kararı da bu yöndedir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca davanın EHLİYET YÖNÜNDEN REDDİNE,
2.Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3.Yürütmenin durdurulması talebi değerlendirilmediğinden …-TL harcın davacının göstereceği hesap numarasına iadesine,
4.Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacı tarafa iadesine,
5.2577 sayılı Kanunun 20/A maddesi kapsamında olan davada bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 18/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.