İmar planı değişikliği işlemleri diğer düzenleyici işlemler gibi idari yargının denetim alanındadır.
İstemin Özeti: 2.3.1983/onay tarihli … , imar planı değişikliğinin … mahallesi, … Sokakta bulunan davacılara ait taşınmazın yola ayrılmasına ilişkin bölümünün iptali dileğiyle açılan davanın, genişletilen yolun şehrin ara arterlerinden biri durumunda olup, kent merkezini gelişen bölgelere bağlaması nedeniyle işlemde şehircilik ilkelerine ve planlama esaslarına aykırılık bulunmadığı, esasen 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 2/2 inci maddesinde yer alan, idare mahkemelerinin yerindelik denetimi yapamayacakları ve yürütme görevinin Kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak idari eylem ve işlem niteliğinde yargı kararı veremeyecekleri hükmü karşısında davacıların iddialarının dava sonucuna etkili görülmediği gerekçesiyle reddi yolunda … İdare Mahkemesince verilen 12.12.1983/günlü, E:1983-191, K:1983-429 sayılı kararın; daha önce de yol genişletilmesi amacıyla imar planı değişikliği yapıldığı ancak ilgili bakanlıkça onanmadığı, eskiden mevcut yolun ihtiyaca yeterli olduğu, yol genişletilmesine gerek bulunmadığı ileri sürülerek bozulması isteğinden ibarettir.
TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince dosyadaki belgeler incelendikten sonra temyiz isteminin süresinde olduğu görülerek işin gereği düşünüldü:
KARAR: Temyiz edilen … İdare Mahkemesinin 12.12.1983/günlü, E:1983-191, K: 1983-429 sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmamaktadır.
Ancak, davacıların dava dilekçesinde münhasıran imar planı değişikliğinin iptalini istedikleri ve imar planı değişikliği işlemlerinin öteki düzenleyici işlemler gibi idari yargının denetim alanına girdiği açık bulunduğundan kararın hüküm kısmında yer alan “Esasen 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2/2. maddesinde idari yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğu denetimiyle sınırlıdır, yürütme görevinin Kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı veremezler hükmü yer aldığından davacıların diğer savları da dava sonucuna etkili görülmemiştir.” bölümünün karar gerekçesinden çıkarılarak temyiz edilen anılan mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 14.5.1984/gününde oybirliğiyle karar verildi.