1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1981/2487 K: 1984/2648 T: 19/09/1984/


Taşınmazın ifrazı istemi üzerine belediyece yapılan düzenleme ile yeni imar adaları, imar parselleri, yollar ve yeşil alanlar oluşturulduğundan, bunun imar kanununun 42. maddesine göre yapılan bir işlem olduğu, davacı tarafından istenilen tevhit ve ifraz işleminin imar planına uygun düşüp düşmediğinin incelenmesi, uygun ise % 25 oranına kadar düzenleme ortaklık payı alınması, beldenin imar ve yol istikamet planının bulunmaması halinde bu konuda ilgili yönetmelik kurallarına göre işlem tesis edilmesi ve düzenleme sırasında artık parsel oluşturulmaması gerektiğinden, taşınmazın ifrazı yolundaki istemin, taşınmazın imar planında yola ve yeşil sahaya isabet eden kısımlarının belediye adına bedelsiz terki koşuluyla kabulüne ilişkin belediye encümeni kararında isabet bulunmadığı

Dava, taşınmazın ifrazı yolundaki davacı isteğinin taşınmazın imar planında yola ve yeşil alana isabet eden kısımlarının belediye adına bedelsiz terki koşuluyla kabulüne ilişkin belediye encümeni kararının davanın özeti bölümünde belirtilen nedenle iptali isteğiyle açılmıştır.

Belediye encümeninin kararıyla tesis edilen işlemin İmar Kanununun 42. maddesi kapsamına giren bir düzenleme olduğu açıktır. Zira dava konusu düzenleme ile, yeni imar adaları, imar parselleri, yollar, yeşil alanların oluşturulduğu belirgin bir biçimde ortadadır. Bu durum karşısında davacıların yapılan düzenlemenin İmar Kanununun 42.maddesi kapsamına girmediği yolundaki iddiası yerinde görülmemiştir.

İmar tüzüğünün 22.maddesinde Tatbikat planı, parselasyon haritalarının tanzimine esas olan imar planı olarak tanımlanmış, aynı tüzüğün 32. ve İmar Kanununun 42.maddelerinde de imar ve yol istikamet planları hudutları içinde kalan binalı ve binasız gayrımenkullerin bu plan esaslarına uygun hale getirilmesi için belediyelerin parselasyon ve tatbikat haritaları yaptırmak suretiyle gayrımenkulleri birleştirmeye ve gayrımenkul sahiplerine müztakil veya şuyulu olarak dağıtmaya ve yüzde yirmibeş oranına kadar düzenleme ortaklık payı almaya yetkili oldukları kurala bağlanmıştır.

Değinilen yasal durum karşısında, parselasyon haritası düzenlenebilmesi için, ortada bir tatbikat planının var olması, davacı tarafından istenilen tevhit ve ifraz işleminin anılan imar planı esaslarına uygun düşüp düşmediğinin incelenmesi, uygunluğunun saptanması halinde İmar Kanununun 42.maddesi uyarınca yüzde yirmibeş oranına kadar düzenleme ortaklık payı alınacağının göz önünde tutulması, beldenin imar ve yol istikamet planının bulunmaması halinde ise, İmar ve Yol İstikamet Planı Bulunmayan Beldelerde Uygulanacak İmar Yönetmeliğinin 4.03, 4.05 maddeleri uyarınca işlem tesis edilmesi gerekirken yukarıda belirtilen esaslara uyulduğu açıkça gösterilmeden yapılan parselasyon işleminde mevzuata uyarlık görülmemiştir.

Öte yandan, belediye encümeni kararında ifrazı talep edilen parsellerden 1,2,3,4,8,9,12 sayılı parsellerin artık parsel olduğu, bu parsellerin tam parsele tamamlanmasından sonra inşaata izin verilmesi halinde ifraz işleminde bir sakınca olmayacağı belirtilmiş ise de; İmar Kanununun 42.maddesine göre yapılacak düzenleme ile inşaata elverişli parsellerin oluşturulması amaçlandığından parselasyona tabi tutulan saha içerisinde artık parsel oluşturulması da mümkün bulunmamaktadır.

Yukarıda açıklanan nedenlerle yeniden işlem tesis edilmek üzere belediye encümeni kararının iptaline karar verildi.